Esas No: 2022/2759
Karar No: 2022/6195
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2759 Esas 2022/6195 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/2759 E. , 2022/6195 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
DAVALILAR :
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ...’e ait iki adet taşınmazı icra dosyasında yapılan satış neticesinde satın aldığını, bu taşınmazların bitişiğinde davalılara ait maden ocağı sahası bulunduğunu, rızası olmaksızın arazisinde kazı çalışması yapılmak suretiyle zarar verildiğini iddia ederek; taşınmazlara müdahalenin meni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, hafriyatın kaldırılması ve eski haline getirilme bedeli 500 TL, ecrimisil bedeli 400 TL ve çıkarılan cevher yönünden gelir elde edilmesine bağlı tazminat bedeli 100 TL olmak üzere 1.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar; kazı çalışmalarının taşınmaz kendi üzerine kayıtlı iken yapıldığını, taşınmazlar davacıya satıldıktan sonra hiçbir müdahalenin vuku bulmadığını, davacının da taşınmazların durumunu bilerek satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; gerek davalı şirket gerekse de davalı ... tarafından dava konusu taşınmazlarda satıştan sonra da çalışma yapılmaya devam edilerek müdahalede bulunulduğu, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talep edebileceği ecrimisil zararının 2.534,90 TL olduğu, her iki taşınmaz yönünden eski hale getirme bedeli toplamda 3.115.948,96 TL olarak tespit edilmişse de davacının zararı taşınmazların gerçek değerini geçemeyeceğinden eski hale getirme zararı olarak talep edebileceği tutarın her iki taşınmazın toplam değeri olan 73.399,46 TL olduğu ve madenler devletin hüküm ve tasarrufunda olup davacının mülkiyetinde bulunmadığından çıkarıldığı iddia edilen cevher yönünden tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacıya ait iki adet taşınmaza davalılar tarafından yapılan müdahalenin menine ve taleple bağlı kalınarak 400 TL ecrimisil bedeli ile 500 TL eski hale getirme bedelinin davalılardan tahsiline, maden cevheri için talep edilen tazminat isteminin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, davacının maden ruhsatı da bulunmayıp taşınmazlar yönünden zararının giderilmesine yönelik tazminata da hükmedildiğinin anlaşılmasına göre çıkarılan maden yönünden tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle eski hale getirme bedelinin taşınmazın değerini aşamayacağı yönündeki değerlendirmenin de yerinde olmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Kamu düzenine aykırılık yönünden resen yapılan incelemede; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesi “(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl ... Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.
(3) (Ek:22/7/2020-7251/9 md.) Taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen delil avansına ilişkin 324 üncü madde hükümleri saklıdır.” hükmünü içerir.
Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahelenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır.
Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harc, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir.Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır.” düzenlemesini getirmiştir. Belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, taşınmaz malın aynına yönelik ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu bir davada yukarıda bahsi geçen kanun hükümleri uyarınca dava değerinin müdahalenin meni talebine konu yer (kısım) değeri ile talep edilen tazminat ve ecrimisil tutarından ibaret olacağı kuşkusuzdur, harç da bu değer üzerinden hesaplanmalıdır.
Harçlar Kanunu m.30’a göre yargılama sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmayacaktır. Harcın yatırılıp yatırılmadığı mahkemece resen gözetilmeli, harç yatırılmadığının anlaşılması halinde HMK m.150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına ve üç ay içinde de yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
Eldeki dava, tazminat, ecrimisil ve eski hale getirme bedellerinin tahsili ile müdahalenin meni taleplerine ilişkindir. Davacı tarafça sadece tahsili talep edilip mahkemece de hüküm altına alınan tazminat ve alacaklar toplamı 1.000 TL üzerinden harç yatırılmış olup, müdahalenin meni talebi yönünden harç yatırılmamıştır.
O halde ilk derece mahkemesince; Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca müdahalenin meni talebine konu taşınmazların değeri dikkate alınarak harcın tamamlanması için davacıya kesin süre verilerek eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosya işlemden kaldırılarak üç ay içinde eksik harç tamamlanıp davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, harç tamamlatılmadan davanın esası hakkında karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, 44,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 27/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.