Esas No: 2022/1693
Karar No: 2022/5111
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1693 Esas 2022/5111 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1693 E. , 2022/5111 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 683,03 TL maddi ve 300,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 4.270,00 TL olduğu ve 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan davacıya ait 7.500 litrelik yağa 12.05.2014 – 30.09.2014. tarihleri arasında 141 gün süre el konulan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 983,03 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat talebinin dayanağı olan Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/313 Esas – 2014/512 Karar sayılı ceza dosyası incelendiğinde, 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan 12.05.2014 - 30.09.2014 tarihleri arasında 141 gün süre ile davacıya ait 7500 litrelik yağa el konulduğu, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, CMK'nın 141/1-j maddesinde “Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,” kişilerin uğramış olduğu zararı Devletten isteyebileceğinin belirtildiği, somut olayda davacıya ait olan yağların 5607 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan yapılan soruşturma kapsamında muhafaza altına alınması yerinde olmakla birlikte bu işlemin 12.05.2014 - 30.09.2014 tarihleri arasında 141 gün sürmesi hususu dikkate alındığında davacı lehine tazminat koşullarının oluştuğu görülmekle, el konulan ürünün el koyma tarihindeki fiyatı üzerinden iade tarihine kadar geçen süreye kadar işleyecek yasal faiz miktarının maddi tazminat miktarı olarak hükmedilmesi yerine yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 683,03 TL maddi, 300,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Davacının el koyma tarihinde ticari bir faaliyetinin bulunmadığı, davacının herhangi bir vergi kaydı, ticari defterleri olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçları, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile, gerekse iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılmaktadır. Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi ve davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmaması karşısında hükmedilen tazminatlara dava tarihinden itibaren faize hükmolunması, yalnızca davacı vekilinin temyiz istemi ile sınırlı olarak inceleme yapılması sebebiyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 27.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.