Esas No: 2022/4462
Karar No: 2022/6370
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4462 Esas 2022/6370 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/4462 E. , 2022/6370 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın usulden reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının tüketici kredisi kullandığını, kendisinden tahsil edilen 810,00-TL dosya masrafının iadesi için Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, talebinin kabul edildiğini, bunun üzerine 180-TL lik kısmının iptali için İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’ne başvurduğunu, İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin 24.03.2017 tarih ve 2016/811 Esas - 2017/467 Karar sayılı kararı ile ''... ... Kaymakamlığı T.H.H. Başkanlığının 22.04.2016 tarih 2016/3578 sayılı kararının hüküm-karar bölümündeki '810,00 TL'lik kısmının çıkarılarak, yerine 630,00 TL yazılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiğini, bu kez davalı tarafça mükerrer tahsilata yol açacak nitelikte 630,00-TL dosya masrafı alındığından bahisle ... İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapıldığını, hakem heyetince 20/07/2018 tarih ve 2018/58520180002699 sayılı kararı ile 630,00-TL’nin davalıya iadesine karar verildiğini, kararın yerinde olmadığını belirterek ... İlçe Tüketici Hakem Heyeti'nin 20/07/2018 tarih ve 2018/58520180002699 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının aynı talebine ilişkin dava açtığı, İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin 2016/811 esas 2017/467 sayılı kararı ile davanın kabulüne dair kesin karar verildiği, söz konusu davanın mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 22/06/2022 tarihli yazısında; davacının ilk açtığı (İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin 24.03.2017 tarih ve 2016/811 Esas - 2017/467 Karar sayılı ) davada, mahkemece ''... ... Kaymakamlığı T.H.H. Başkanlığının 22.04.2016 tarih 2016/3578 sayılı kararının hüküm-karar bölümündeki '810,00 TL'lik kısmının çıkarılarak, yerine 630,00 TL yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA'' karar verildiği, somut
davada ise, ... İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 20.07.2018 tarih ve 2018/58520180002699 sayılı kararının iptalinin talep edildiği, bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 303 üncü maddesinde kesin hüküm sayılabilme için aranan “ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması” koşulunun somut olay bakımından gerçekleşmemiş olması göz önünde bulundurularak, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, tüketici kredisi nedeniyle tahsil edilen dosya masrafının iadesine dair verilen tüketici hakem heyeti kararının iptaline ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının ilk açtığı İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin 24.03.2017 tarih ve 2016/811 Esas - 2017/467 Karar sayılı dosyasının dava dosyası ile mükerrer olup olmadığı, kesin hüküm teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303 üncü maddesinin birinci fıkrasında “maddi anlamda kesin hüküm”, “şekli anlamda kesin hüküm” ayrımı yapılarak, maddi anlamda kesin hüküm; “ Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması şarttır.” şeklinde açıklanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmiş olması olumsuz dava şartıdır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin ( konularının) dava sebeplerinin yani davanın dayandığı olayların ve davanın taraflarının aynı olması halinde maddi anlamda kesin hüküm oluşur (HMK m. 303).Yargısal kararlara tanınan bu yasal gerçeklik niteliğinden dolayı, aynı konuda yeni bir dava açılamaz. Açılırsa bu dava dinlenmez, HMK'nın 114/1-i, 115/2 maddeleri uyarınca dava koşulu (şartı) yokluğundan reddedilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.04.2013 tarihli ve 2012/1-1133 E. - 2013/421 K. sayılı kararı da aynı yöndedir).
Kesin hüküm itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı kesin hüküm bulunduğu (dava şartı yokluğu) gerekçesiyle reddetmesi gerekir. Yine kesin hüküm itirazı mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi ilk defa Yargıtayda (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) ve dahası bozmadan sonra da ileri sürülebilir ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir etkiye sahiptir. O nedenle kesin hükmün varlığının, yargılamanın bir kesiminde nazara alınmamış olması diğer bir kesiminde ele alınmasını engellemez (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, 2001, C. V, s. 4980 vd.).
Kesin hüküm öncelikle (hükmü veren mahkeme de dâhil) diğer bütün mahkemeleri bağlar. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse mahkemeler aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında verilmiş olan hüküm ile bağlıdırlar; aynı uyuşmazlığı bir daha (yeniden) inceleyemezler ve aynı konuya ilişkin yeni bir davada, önceki davada verilmiş olan kesin hüküm ile bağlıdırlar (Kuru, C. V, s. 5051- 5053).
Somut olayda; davacının ... İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 20/07/2018 tarih ve 2018/58520180002699 sayılı kararının iptalini talep ettiği, ancak İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin 24.03.2017 tarih ve 2016/811 Esas - 2017/467 Karar sayılı dava dosyasında,
davacının ... Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 22.04.2016 tarih 2016/3578 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ettiği ve İzmir 8. Tüketici Mahkemesince ... Kaymakamlığı T.H.H. Başkanlığının 22.04.2016 tarih 2016/3578 sayılı kararının hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, yukarıda yer alan açıklamalara göre davacının ilk açtığı İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin 24.03.2017 tarih ve 2016/811 Esas - 2017/467 Karar sayılı davada, ... Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 22.04.2016 tarih 2016/3578 sayılı kararının hüküm-karar bölümündeki 810,00 TL'lik kısmının çıkarılarak, yerine 630,00 TL yazılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, somut davada ise, ... İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 20.07.2018 tarih ve 2018/58520180002699 sayılı kararının iptalinin talep edildiği, bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 303 üncü maddesinde kesin hüküm sayılabilme için aranan ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması koşulunun gerçekleşmediği değerlendirilerek mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 12.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi