Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4394 Esas 2022/6380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4394
Karar No: 2022/6380
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4394 Esas 2022/6380 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4394 E.  ,  2022/6380 K.

    "İçtihat Metni"

    :İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde sözleşmenin feshi ve alacak davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kısmen kabulü ile; davacı ile davalı Banka arasında düzenlenen 12/11/2015 tarihli Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesinin iptaline, talep ile bağlı olmak kaydı ile davacı tarafından davalılara ödenen toplam 142.545,50.-TL'nin davalı ... bakımından temerrüt tarihi olan 10/01/2018 Tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş. Bakımından temerrüt tarihi olan 23/01/2018 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı .... yönünden 85.095,05.-TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin diğer tüm istemlerin reddine, dair verilen karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, Hatay ili İskenderun ilçesi ... Mahallesi 5523 parsel üzerinde inşa edilen ... adlı davalı banka garantisinde yapılan daireyi satın aldığını, bankayla yapılan görüşmelerde Altınvadi isimli inşaattan konut alınması halinde bankanın garantörlüğünde kredi verileceğinin davalı banka tarafından bildirildiğini, şirketle banka arasında sözleşme yapıldığının belirtildiğini, ayrıca şirketle banka arasında inşaatın tamamlanmasına ilişkin Garanti proje sözleşmesi olarak mortgage sözleşmesi/garantörlük sözleşmesinin de yapıldığını, davacının banka garantisi altında inşaatın tamamlanacağı inancıyla adi yazılı sözleşmeye istinaden 58.000,00-TL davalı şirkete nakit olarak ödediğini,
    kullandığı krediye istinaden toplam 84.545,50-TL 26 taksit olarak ödediğini, taşınmazın teslim tarihi 31/12/2016 tarihi olarak belirlenmiş ise de söz konusu tarihte taşınmazın teslim edilmediğini, davacının davalı taraflara sözleşmeden dönme hakkını kullandığını ve davalılara yapılan ödemelerin faizi ile birlikte talep ettiğini ve de sözleşmeden dönme nedeniyle bakiye taksitlerin tahsilinin durdurulması talepli ihtarname gönderdiğini bildirerek, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle, davalı banka arasında yapılan kredi sözleşmesinin iptaline, davacı tarafından şirkete ödenen ve bankaya ödenen kredi masrafları ile kredi taksitlerinin ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ayrıntılı olarak hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile davalılardan tahsiline ve sözleşmeyle amaçlanan taşınmaza kavuşamamak ve icra takibi tehdidi nedeni ile diğer bankalar nezdinde de düçar duruma düşecek olması sebebi ile uğramış olduğu zararlar nedeni ile 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21.05.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 142.545,00-TL üzerinden ıslah etmiştir.
    Davalı ...., davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; inşaatın süresinde yerine getirilmemesi nedeni ile davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu ve bağlı kredi kapsamında davacı tarafından ödenen 58.000,00-TL peşinat, 84.545,50-TL kredi taksitinden davalı banka yönünden konut finansmanı kredi sözleşmesinde belirtilen kredi limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davacı ile davalı Banka arasında düzenlenen 12/11/2015 tarihli Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesinin iptaline, talep ile bağlı olmak kaydı ile davacı tarafından davalılara ödenen toplam 142.545,50-TL'nin davalı ... bakımından temerrüt tarihi olan 10/01/2018 Tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş. Bakımından temerrüt tarihi olan 23/01/2018 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı .... Yönünden 85.095,05-TL ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin diğer tüm istemlerin reddine, karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı .... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; bağlı kredi kullandıran davalı bankanın da, 4077 sayılı yasanın 10/5. maddesine göre taşınmazın teslim edilmemesinden doğan zararına ilişkin olarak satıcı şirketle birlikte müteselsil sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalı ....’nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.
    Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır." şeklinde yer alan hüküm gereği temerrüt, usulüne uygun bir ihtar ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir.
    Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
    Dosyanın incelenmesinde; mahkemece faiz başlangıç tarihinin, davacı tarafından davalı bankaya gönderilen ihtarnamede belirlenen süresinin sonu 10.01.2018 tarihi olarak belirlendiği, davacının davalıya gönderdiği 29.12.2017 tarihli ihtarnamede davalı bankadan 81.300,00-TL talep ettiği söz konusu ihtarnamede davalı bankadan tahsiline karar verilen 3.245,00-TL lik kısım için talepte bulunulmadığı görülmekle, davalıdan tahsiline karar verilen 3.425,00-TL lik kısım için davalıyı ıslah tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği anlaşıldığından, 3.425,00-TL lik kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz başlatılması gerekirken; yazılı şekilde faiz başlangıcına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1/B bendinin çıkartılarak yerine "Talep ile bağlı olmak kaydı ile davacı tarafından davalılara ödenen toplam 142.545,50.-TL'nin davalı ... bakımından 81.300,00-TL lik kısmı için temerrüt tarihi olan 10/01/2018 Tarihinden, bakiye kalan 3.425,00-TL lik kısmı için ıslah tarihi olan 21.05.2019 tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş. Bakımından temerrüt tarihi olan 23/01/2018 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı .... Yönünden 85.095,05.-TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin diğer tüm istemlerin reddine," ifadesi eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ....'ye iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara