Esas No: 2021/6606
Karar No: 2022/5132
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/6606 Esas 2022/5132 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/6606 E. , 2022/5132 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile davacı ... hakkında 4.666,73 TL maddi, 11.000 TL manevi tazminatın, davacı ... hakkında 1.007,98 TL maddi, 4.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesinde
Davacıların tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kesinlik sınırının 2021 yılı için ilk derece mahkemesinde verilen kararlar için 4.270 TL olduğu ve davalı ... hakkında hükmedilen tazminat miktarının 5.507,88 TL, davacı ... hakkında hükmedilen tazminat miktarının ise 15.666,73 TL olması nedeniyle hükümlerin davalı vekili açısından kesin olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki ret öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Iğdır. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/33 Esas – 2015/51 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacı ...’in uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapma suçundan 04.06.2007-10.04.2008 tarihleri arasında 311 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, davacı ...’un ise uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapma suçundan 04.06.2007-17.08.2007 tarihleri arasında 74 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacıların beraatlerine hükmedildiği, beraat hükmünün davacı ... açısından 09.04.2015 tarihinde, davacı ... açısından ise 18.02.2015 tarihinde, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacı ...’in dava dilekçesiyle 20.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın 04.06.2007 taihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebine, davacı ...’ın ise 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihiden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada yerel mahkemece davacı ... hakkında 4.322,59 TL maddi, 4.750 TL manevi tazminatın 04.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı ... hakkında ise 1.907,88 TL maddi, 1.300 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere, belge ve kararların Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içerisine alınarak, tutuklama müzekkerelerinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olmaları halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorularak ve davacılar hakkında tutuklandıkları suçtan soruşturma ya da yargılama aşamasında tefrik kararı verilip verilmediği araştırılması, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, davacı ...’in gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelere ilişkin olarak 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılarak 4.466,73 TL’nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapılarak maddi tazminatın belirlenmesi ile her iki davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçeleriyle bozulması üzerine yerel mahkemece davacı ... hakkında 4.666,73 TL maddi, 11.000 TL manevi tazminatın 04.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte , davacı ... hakkında ise 1.007,88 TL maddi, 4.500 TL manevi tazminatın 05.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı ... vekilinin maddi tazminat miktarı ve vekalet ücretine, davalı vekilin ise maddi tazminat miktarlarına ve davanın süresinde olmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda davacı ... hakkında eksik manevi tazminata hükmolunması,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda davacı ... hakkında fazla manevi tazminata hükmolunması,
3-5271 sayılı CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacı ...’ın tutuklu kaldığı sürelerin adli sicil kaydında yer alan ve dava tarihinden sonra kesinleşmiş mahkumiyetlerinden doğan hükümlülüklerinden mahsup edilip edilmediği hususunun yeniden araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı ... vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.