Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4523 Esas 2022/5215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4523
Karar No: 2022/5215
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4523 Esas 2022/5215 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebi üzerine açılmıştır. Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, Adana Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Mahkemelerce koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanması gerektiği belirtilse de, özel hukuk yanı ağır bastığı için, tazminat hukukunun genel prensipleri çerçevesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun hükümleri doğrudan tazminat davalarında uygulanamayacağı ifade edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre tazminat miktarlarının azaltılması veya artırılması duruşma açılmaksızın düzeltilerek esastan reddine karar verilebileceği ifade edilmiştir. Davanın dayanağı olan ceza dosyasında davacının zimmet suçundan beraat ettiği ancak dosyanın istinaf edilmesi nedeniyle beraat kararının bozulduğu, bu nedenle kesinleşmiş bir beraat kararı olmadığı belirtilerek, davacı lehine tazminata hükmedilmesi hatalı bulunmuştur. Karara karşı yapılan temyiz isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 302/1. maddesi ve 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanun
12. Ceza Dairesi         2021/4523 E.  ,  2022/5215 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 13.02.2018 tarihli, 2018/286 Esas, 2018/340 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davaları her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş ise de özel hukuk yanı ağır basan bir dava olması nedeniyle bu Kanunda düzenlenme bulunmayan hallerde tazminat hukukunun genel prensipleri çerçevesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun uygulanması gerekmektedir. Ceza Muhakemeleri Kanununun 280/1. maddesinde düzenlenen duruşma açılmadan düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebilecek haller bir suç kovuşturması sonucu verilen hükümler için geçerli olup doğrudan tazminat davalarında uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanununun istinafa ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması gerekmekte olup, aynı Kanunun 353. maddesi gereğince tazminat miktarlarının azaltılması veya artırılmasının duruşma açılmaksızın düzeltilerek esastan reddine karar verilmesinde bir engel bulunmadığından tebliğnamedeki tazminat miktarının artırılmasının duruşma açılarak yapılması gerektiğine ilişkin ve davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olduğu anlaşılmakla tebliğnamede manevi tazminatın az olduğuna ilişkin bozma isteyen görüşlere iştirak edilmemiştir.
    Tazminat talebinin dayanağı olan Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/315 Esas – 2017/226 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının zimmet suçundan 01.04.2011 - 12.08.2011 tarihleri arasında 133 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün davacı aleyhine istinaf edilmesine rağmen sehven kesinleştirildiği, dosyanın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında derdest olduğu, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
    Davacının 50.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.673,71 TL maddi, 5.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasak faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda manevi tazminat miktarına ilişkin " 5.500.00 TL" ibaresinin çıkartılarak "8.000.00 TL" ibaresinin ve vekalet ücreti bölümünde 981.45 TL ibaresinin çıkartılarak 1.280.84 TL ibaresinin eklenmesi suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş olup;
    Dairemizce UYAP üzerinden yapılan kontrolde, tazminata konu Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/315 Esas – 2017/226 Karar sayılı ilamı ile davacı hakkında beraat kararı verildiği, karar sonrasında kesinleşme şerhi düzenlendiği, ancak dosyanın istinaf edilmesi nedeniyle beraat kararının bozulduğu, bozma sonrası tekrar istinaf edildiği ve bölge adliye mahkemesince verilen esastan ret kararının temyiz edilmesi nedeniyle dosyanın Yargıtayda olduğu, bu hali ile kesinleşmiş bir beraat kararının varlığından söz edilemeyeceği anlaşılmakla, tazminata konu dava dosyasının derdest olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile davacı lehine tazminata hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 3.02.2018 tarihli, 2018/286 Esas, 2018/340 Karar sayılı düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karara karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK.nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Mersin 6. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 28.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara