Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3720 Esas 2012/4780 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3720
Karar No: 2012/4780

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3720 Esas 2012/4780 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Taşınmazın bulunduğu yerde 1962 yılında yapılan orman kadastro çalışması ile 1973 yılında yapılan aplikasyon ve 1989 yılında yapılan 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece, uzman orman, ziraat ve fen bilirkişilerinin düzenledikleri raporda, dava konusu taşınmazın tahdit haritasına göre, (A) harfli bölümün 2/B madde sınırları içinde, (B) ile gösterilen bölümün orman sınırları içinde, (C) ile işaretli bölümünde tahdit dışında kaldığını bildirmeleri üzerine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki durumu o yer ile ilgili tüm orman kadastro tutanakları ve haritalarının yasa ve yönetmelikte belirlenen yöntem ile uygulanması sonucu belirlenir. Bu nedenle, mahkemece Orman İşletme Müdürlüğünden, işe başlama, çalışma, işi bitirme ve ilan tutanakları getirtilerek bilirkişi kurulu aracılığıyla taşınmazın konumu yeniden saptanmalıdır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 6831 sayılı Yasa ve 2/B madde uygulama yönetmeliğidir.
20. Hukuk Dairesi         2012/3720 E.  ,  2012/4780 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine vekili asliye hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesiyle; dava konusu ... beldesi 1661 parsel numaralı taşınmazın 1989 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman tahdidi dışına çıkarıldığı belirterek tapunun iptali ile 2/B şerhi verilerek Hazine adına tescilini istemiş, mahkemece; dava konusu taşınmazın 2/B ve uygulaması ve orman kapsamında kalan kısmının dava tarihi itibariyle değerine göre mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine görevsizlik kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onanarak dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 17.11.2008 günlü bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 375,27 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, (B) ile gösterilen 253,99 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (C) ile gösterilen 2499,74 m²’lik bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1962 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, 11.08.1973 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1989 yılında yapılarak kesinleşen 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
    Mahkemece, uzman orman, ziraat ve fen bilirkişilerinin düzenledikleri raporda, çekişmeli taşınmazın yörede 1989 yılında kesinleşen 2/B madde uygulamaları tahdit haritasına göre, (A) harfli bölümün 2/B madde sınırları içinde, (B) ile gösterilen bölümün orman sınırları içinde, (C) ile işaretli bölümünde tahdit dışında kaldığını bildirmeleri üzerine, bu gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yörede 1962 yılında yapılan orman kadastro çalışması ile 1973 yılında yapılan aplikasyon ve 1989 yılında yapılan 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Dairenin iade kararı üzerine dosyaya getirtilen tahdit haritaları arasında açı ve mesafe farklılıklarının bulunduğu ve uzman bilirkişiler tarafından sadece aplikasyon ve 2/B haritası uygulanmak sureti ile inceleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki durumu o yer ile ilgili tüm orman kadastro tutanakları ve haritalarının yasa ve yönetmelikte belirlenen yöntem ile uygulanması sonucu belirlenir. İlk tahdit haritası ile aplikasyonun çelişmesi halinde ilk tahdit haritası, tahdit haritası ile de tutanakların çelişmesi halinde ise; kural olarak çalışma tutanaklarındaki anlatımın, açı ve mesafelerin esas alınması gerekir.
    Aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurulacak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden-yenilenmesinden ibaret olup bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman
    sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur (02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. md.). Aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez (daraltılamaz). Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu olamaz.
    O halde; öncelikle, mahkemece Orman İşletme Müdürlüğünden, orman sınır noktaları okunaklı olarak işlenmiş ve aslına göre renklendirilmiş 1962, 1973 ve 1989 yıllarına ait onaylı orman tahdit harita örnekleri, orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve ilan tutanakları getirtilmeli; önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte; 6831 sayılı Yasaya göre orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama yönetmeliğinin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların arza uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır” hükmü gereğince 1962 yılında yapılıp kesinleşen ilk orman tahdit haritası, tutanakları ve kadastro paftası açı ve mesafeler gözönüne alınarak sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, zeminde bulunacak ilk tesis edilen orman sınır noktasından hareketle tutanaklarda yazılı açı ve mesafeler okunarak ve ölçülerek en az ada bazında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerdeki orman sınır noktaları birer birer zeminde bulunmalı ve yeri işaretlenmeli; orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunamaması halinde nedenleri üzerinde durulmalı, yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri ve yer değiştirip değiştirmediklerinin saptanması, zeminde bulunamayan noktaların yerleri, tereddütsüz olarak zeminde yeri saptanabilen en yakın sabit orman sınır noktalarından hareketle, yine orman tahdit tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup, 1962 yılı orman kadastrosunda uygulanan yöntem ve araçlar ile ölçülerek orman sınır noktaları birer birer bulunup zeminde işaretlenmeli, 1962 tahdit haritası zemine uygulandıktan sonra 1962, 1973 ve 1989 yıllarında yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde çalışmasından sonra oluşturulmuş olan harita bu çalışmalarda uygulanan yöntem ve araçlar ile yerine uygulanmalı, çekişmeli taşınmazın bu orman sınır hatlarına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, haritalar arasındaki farklılık varsa nereden kaynaklandığı belirlenmeli, bilirkişi kuruluna, uygulanan tüm haritaların ve kadastro paftasının ölçekleri eşitlettirilerek, çekişmeli taşınmazın 1962 yılındaki orman kadastrosunda oluşturulan orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattı ve 1973 ve 1989 yıllarında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile oluşturulan ve aynı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattına göre çekişmeli taşınmazın konumunu ada bazında gösteren, orman sınır hatları ile irtibatlı krokinin düzenlettirilmesi, 1962 yılından sonra yapılan çalışmaların sadece aplikasyon uygulaması olduğu ve yapılan aplikasyon uygulaması ile kesinleşmiş orman tahdit hattının değiştirilemeyeceği ve bu çalışma ile düzenlenen tahdit haritasının hukuki geçerliliğinin olmadığı gözönünde bulundurulması; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulanan rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yetersiz araştırma ve incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Kabule göre de; dava, taşınmazın 2/B niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle açıldığı halde talep aşılarak (B) bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş olması, ayrıca bu bölümün daha önce tapuda kayıtlı orman olup olmadığı sorulmadan yeniden tapuya tescil kararı verilmiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 29/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara