(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/10325 E. , 2010/3174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Sosyal Güvenlik Kanunu yürürlüğe girdikten sonra SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Teftiş Kurullarının birleştirilerek rehberlik ve teftiş kurulu başkanlığı adı altında yeniden yapılandırıldığını, halen D blok 2.katta bulunan 25 adet büroda faaliyetini sürdürdüğünü, yeni atanan ve geçici görevle gelen müfettişlerle birlikte yaklaşık 80-90 civarında müfettişin çalıştığını, mevcut kullanılan 25 büronun yetersiz kaldığını, davalı kurumun kullanımında olan aynı blok 3.kattaki bürolara ihtiyacı bulunduğunu ileri sürerek davalı kurumun taşınmazdan tahliyesini istemiştir. Davalı ise davacı kurumun halen faaliyetini sürdürdüğü D blok dışında A, B ve C bloklarının da bulunduğunu, bu bloklarda halen boş bürolar olduğu gibi daha önce boşalan büroların da ihtiyaca tahsis edilmeyip üçüncü kişilere kiraya verildiğini, davacının ısrarla kendi kiralarında bulunan yeri istemesinin iyi niyetle bağdaşmadığını, öte yandan kurumların birleşmesinden önce 2001 yılında SSK tarafından aynı nedenle aynı ihtiyaç için açılan davanın reddedildiğini, bunun da kesin hüküm oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; davacı kurum Sosyal Güvenlik Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra oluşturulan rehberlik ve teftiş kurulunun halen kullandığı yerin ihtiyaca yetmediğini iddia ederek davalının kullanımında bulunan yerlerin tahliyesini istemiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda rehberlik ve teftiş kurulu başkanlığına bağlı müfettişlerin çok sıkışık ve zor durumda çalıştıkları, mevcut yerin ihtiyaca yetmediği ve dava konusu yerlerin ihtiyacı karşılayacak ölçüde ve uygun olduğu belirtilmiştir. Nitekim bilirkişinin mütaalası mahkemeninde kabulündedir. Sosyal Güvenlik Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra kurumların birleşmesi ve değişen koşullar ve artan ihtiyaç karşısında 2001 yılında kurumların birleşmesinden önce SSK tarafından açılıp reddedilen dava bu davada kesin hüküm oluşturmayacağı gibi ihtiyaçlının rehberlik ve teftiş kurulunun halen D blok 2 katta görev yapması karşısında başka bloklardaki taşınmazlar yerine aynı binanın bir üst katının tahliyesini istemesinde de davacının yararı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğu ve dava konusu yerin de ihtiyaç için elverişli bulunduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taşınmaza davalının ihtiyacının bulunduğundan söz edilerek istemin reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.