Esas No: 2011/16443
Karar No: 2012/4594
Karar Tarihi: 27.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16443 Esas 2012/4594 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Orman Yönetimi ile söz konusu taşınmazın tescilli sahibi olan kişi arasında yapılan bir tespite itiraz davasının sonucunda, taşınmazın sahibi lehine kesin hükümle tescil edilmesi ve daha sonra Hazine ile tapu malikinin yaptığı bir trampa sözleşmesi sonucu taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi üzerine açılan yargılamanın yenilenmesi istemiyle başlatılmıştır. Mahkeme, önceki kesin hükme aykırı olan kararın iptali ve tapu kayıtlarının eski haline döndürülmesine karar vermiştir. Kararda, H.Y.U.Y'nın 237. maddesine göre kesin hüküm koşullarının taşınması gerektiği belirtilmiştir. Bu koşulların konu, dava sebebi ve tarafların aynı olması olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri detaylı olarak açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/4003-6965 sayılı bozma kararında; “Davaya konu ... beldesi, Asmadere mevkiinde bulunan 2 pafta 14 parsel sayılı 66. 100 m2 yüzölçümlü taşınmaz, zeytin ağaçlı tarla niteliğinde 1963 yılında yapılan kadastro sırasında ... adına tespit edilmiş, Orman Yönetimi ile ... mirasçılarının tespit maliki ... aleyhine açtığı tespite itiraz davasının yargılaması sonucunda, Tapulama Mahkemesince, 08/07/1976 gün ve 1976/1-28 sayılı karar ile, dava konusu 13 ila 18 parsellerin kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı gerekçesi ile, Orman Yönetiminin itirazının reddine karar verilerek kesinleşmiş, taşınmazlar bu karar nedeniyle tespit maliki kişi adına hükmen tapuya tescil edilmiş,daha sonra tapu maliki ile Hazine arasında yapılan trampa sözleşmesi gereğince 05/05/1997 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir.
Diğer yandan davaya konu taşınmazın,kısmen orman sınırı içerisinde bulunduğu iddiasıyla Orman Yönetimi tarafından açılan ve hakem sıfatıyla görülen dava sonucunda, FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nin 30/11/1999 tarih 1999/115-233 sayılı ilamı ile fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 1700 m2 ve (B) ile gösterilen 1425 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin orman olduğuna karar verilmiş, karar 23/05/2000 tarihinde kesinleştikten sonra, orman olarak tespit edilen bölümlerin FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nin 27/6/2000 gün ve 2000/180-146 sayılı kararı ile Hazine adına olan tapusunun iptaline ve bu bölümlerin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ve kararın kesinleşmesi ile 1700 m2 yüzölçümündeki bölüm, 2 pafta 4584 parsel olarak, 1425 m2 yüzölçümündeki bölüm de 2 pafta 4585 parsel olarak orman niteliğinde Hazine adına tescil edilmiştir.
H. Y. U. Y. ""nın 445 maddesinin 10. fıkrasında (İki tarafı ve sebebi müddehit bir dava hakkında sadır olan bir ilama mugayir yeni bir ilam suduruna sebep olabilecek bir madde yokken yine o mahkeme veya diğer bir mahkeme tarafından evvelki ilamın hükmü hilafında bir hüküm ve karar verilmiş olup da her iki ilamın katiyet kesbetmesi) halinde yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği hükme bağlanmış olup, bu fıkrada belirtilen birbirine aykırı olarak verilmiş olan kararların kesin hüküm şartlarını taşıması esastır.
Maddi anlamda kesin hükmü düzenleyen H. Y. U. Y nın 237. maddesi “kesin hüküm ancak konusunu oluşturan husus hakkında geçerlidir. Kesin hüküm vardır denilebilmesi için iki tarafın ve dava konusunun ve dayanılan sebebin aynı olması gerekir” şeklindedir. Madde metninden de anlaşılacağı gibi kesin hükmün varlığından söz edebilmek için davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.
Bu koşullardan birincisi davanın konusu, dava ile elde edilmek istenen sonuçtur. Taşınmaza ilişkin davalarda dava konusu, taşınmazın kendisidir. Kesin hüküm koşullarından ikincisi dava sebebidir ki; bilimsel görüşler ile yerleşik yargısal kararlar da, dava sebebi davanın dayandırıldığı vakıalar olduğu kabul edilmektedir. Dava sebebi, hukuki sebepten ayrıdır. Mahkeme yargılama sırasında dava sebebi ile bağlı olup, başka sebepleri inceleme konusu yapamaz. Kesin hükmün koşullarından üçüncüsü, davanın taraflarının aynı olmasıdır. Tarafların aynı olmasından kasıt, her iki davada da sıfatlarının aynı olması, başka deyişle her iki davada davacı ya da davalı sıfatıyla hareket etmeleri değildir. Kesin hükümle ilgili kararda, davalı sıfatında olan kişi, ikinci davada davacı sıfatıyla yer alması halinde taraflar aynıdır. Kesin hüküm, taraflarının külli haleflerini de aynı şekilde bağlar.
Davaya konu taşınmazın, ilk kez, Orman Yönetiminin taraf olduğu Tapulama Mahkemesi"nin 08/07/1976 gün ve 1976/1-1976/28 sayılı kesin hükmü nedeniyle tapuya tescil edildiği, Hazinenin bu taşınmazı trampa yoluyla önceki tapu malikinden devraldığı, taşınmaza yöntemince intikal yoluyla malik olan Hazinenin, külli halefiyet ilkesi yoluyla taşınmazın önceki malikin tüm haklarından faydalanabileceği, bu durumda, Foça Asliye Hukuk Mahkemesi"nin hakem sıfatıyla çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yer olduğuna ilişkin verdiği 30/11/1999 tarih 1999/115-233 sayılı kararı ve bu karara dayanılarak verilmiş Foça Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 27/06/2000 gün ve 2000/180 - 146 sayılı davaya konu taşınmazın kısmen tapusunun iptali ve tesciline ilişkin kararının, daha önce verilmiş bulunan ve taraflarını bağlayacak biçimde kesin hüküm şartlarını taşıyan Tapulama Mahkemesi"nin 08/07/1976 gün ve 1976/1- 1976/28 sayılı karanına aykırı hüküm olduğu nedeniyle, somut olayda H.Y.U.Y. "nın 445 maddesinin 10. fıkrasında düzenlenmiş bulunan yargılamanın yenilenmesi şartlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece, davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/186-151 sayılı kararının HYUY’nin 445/10. maddesi gereğince iptaline, dava konusu 4584 ve 4585 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile eski hale dönüştürülmesine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, H.Y.U.Y. ’nın 445. maddesine dayalı yargılamanın yenilenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 1991 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması çalışması bulunmaktadır. Yörede 1963 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.