(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/2743 E. , 2012/4587 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.10.2010 tarih, 2010/9493 E., 2010/13160 K. sayılı bozma kararında özetle; "1) Davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları bakımından; dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından eski tarihli resmi belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme sonucu çekişmeli 268 ada 1, 2, 3, 4/A, 5, 6, 7 ve 8 parsellerin 1954 tarihli resmi belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek orman niteliğiyle hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere yönelik hükmün onanması gerekmiştir.
2) Hazinenin 268 ada 4 parselin (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;mahkemece (B) işaretli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiylebu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmişse de B işaretli bölümün sınırında bulunan, aynı ada 1, 2, 3, 7, 8 ve 4/A parsel numaralı taşınmazların mahkemece orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği, diğer yönlerde ise 101 ada 1, 108 ada1 ve 109 ada 1 parsel numaralı orman niteliğindeki taşınmazların bulunduğu,bu hali ile 4 parselin (B) bölümünün orman içi açıklık niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez. Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca; bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez. O halde; mahkemece, değinilen yönler gözetilerek davanın tümüyle reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 261 ada 4 nolu parselin (B) rumuzu ile gösterilen bölümüne yönelik açılmış bir dava bulunmadığından tutanağın bu bölümünün kesinleşeceğinin kabulunün ve edinme sütununda hak sahibi olarak belirlenen kişi adına tescilinin gerekeceği, bozma kararı doğrultusunda
bu bölüm hakkında davanın varlığı kabul edildiğinde, parselin bu bölümünün Kocaorman deresi ve ötesinde kesinleşen tapulu parseller ile sınır olduğundan, orman içi açıklık olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine ve 261 ada 4 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide 4/B rumuzu ile gösterilen bölümünün davalı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve önceki kararın Orman Yönetimi, nihai kararın da Hazine tarafından temyiz edilmediği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.