Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1831 Esas 2022/5390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1831
Karar No: 2022/5390
Karar Tarihi: 06.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1831 Esas 2022/5390 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacının uyuşturucu suçundan tutuklu kalmasına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı tarafın temyiz istemi reddedilirken, davacı vekilinin temyiz itirazı kabul edilmiştir. Mahkeme kararında, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın belirlenmesinde sosyal ve ekonomik durum, suçun niteliği, tutuklama süresi gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiş ve belirlenen tazminat miktarının bu ölçütlere uygun olmadığı vurgulanmıştır. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 5219 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 427 ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükümle tazminat miktarına göre kesinleşme hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, kararın sebebine göre 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak bozulmasına karar verilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2022/1831 E.  ,  2022/5390 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 5.810,00 TL olduğu ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 11.06.2007-17.08.2007 tarihleri arasında 67 gün tutuklu kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 3.424,70 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/99 Esas, 2008/44 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 11.06.2007-17.08.2007 tarihleri arasında 67 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 26.05.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
    Davacının 15.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 924,70 TL maddi, 1.800,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede tutuklama müzekkerelerinin infaz görüp görmediğinin araştırılması gerektiği, manevi tazminatın eksik olduğu ve dava adının hatalı olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, bozma ilamı doğrultusunda gerekli tahkikatlar yapılarak 924,70 TL maddi, 2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara