Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16478 Esas 2012/4498 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16478
Karar No: 2012/4498
Karar Tarihi: 26.03.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16478 Esas 2012/4498 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 565-570-573 ve 575 parsel sayılı taşınmazların orman sınırları dışına çıkarıldığını ve ormanla ilgisi olmadığını iddia ederek orman kadastrosunun iptali ile tapu kayıtlarının aynen bırakılmasını talep etmişti. Davaya müdahil olan Orman Yönetimi ise taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ve tescilinin hatalı olduğunu savunarak tapu kayıtlarının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edilmesi talebinde bulunmuştu. Mahkeme yapmış olduğu inceleme sonucunda, taşınmazların 1962 yılında yapılan orman kadastrosu ile orman sınırları içinde kaldığını ve tescillerinin hatalı olduğunu karar vermiş, ancak davacının 565 sayılı parsele yönelik dava açma hakkının düşüncü olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Bu karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından incelenerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 565 sayılı parsele yönelik dava açma hakkının düşüncü olduğu ve taşınmazların orman sınırları içinde kaldığı 1962 yılında yapılan orman kadastrosu ile tespit edilmiştir.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2011/16478 E.  ,  2012/4498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.09.2010 gün ve 2010/6487 - 10459 sayılı bozma kararında özetle; "Davacı, 565-570-573 ve 575 parsel sayılı taşınmazların malikleri arasında bulunduğunu, taşınmazların uzun yıllardır zilyetliğinde olan tarım arazisi olmasına rağmen 1987 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığını oysa 1962 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışında ziraat alanı olarak bırakıldığını, taşınmazların ormanla ilgisinin bulunmadığını orman kadastrosunun iptali ile tapu kayıtlarının aynen bırakılması talebi ile dava açmıştır. Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescili talebiyle davaya müdahil olmuştur. Yörede 1962 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... köyü 565 parsel sayılı 29875 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kayıtlarına dayanılarak gerçek kişiler adına tespit edilmiş, gerek kişiler tarafından hisseye yönelik olarak itiraz edilmiş ve komisyon kararı ile gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş olup, halen tapuda davacı ve arkadaşları adına kayıtlıdır. 570 parsel sayılı 26812,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 153 nolu vergi kaydına dayanılarak; 573 parsel sayılı taşınmaz 25625 m2 yüzölçümü ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, 575 parsel sayılı taşınmaz 28062,50 m2 yüzölçümü ile tapu kayıtlarına dayanılarak gerçek kişiler adına tespit edilmiş; itiraz üzerine tapulama komisyonu kararları ile taşınmazların orman sayılan yerlerden olması nedeni ile tescil harici bırakılmış; komisyon kararlarına karşı Devrek Tapulama Mahkemesinin 1970/232-42 ve 1970/ 236-44 sayılı karaları ile 570 ve 575 parsellerin orman sayılan yerlerden olması nedeni ile tescil harici bırakılmasına; Tapula Mahkemesinin 1975/506-141 sayılı kararı ile 573 parsele yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; mahkeme hükümleri temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece 12 nolu orman kadastro komisyonunca yapılan sınırlandırmanın iptali ile 570-573 ve 575 parsellerin orman sınırları içine alınmasına ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline; 565 parselin (A) ile gösterilen 8966,20 m2"lik kısmını orman sınırları içine alınmasına ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline; (B) ile gösterilen 8108,98 m2"lik kısma yönelik Orman Yönetimi ve ...’in davasının reddine, (C) ile gösterilen 7352 m2"lik kısma yönelik Orman Yönetiminin davasının reddine, ...’in davasının kabulü ile 12 nolu orman kadastro komisyonunca yapılan sınırlandırmanın iptale bu kısmın orman sınırları dışına çıkarılmasına, tescil talebi yönünden davanın görev nedeni ile reddine, dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı ..., müdahil Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava altı aylık yasal süre içinde açılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1962 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 20.08.1990 tarihide ilan edilen orman sınırlandırması yapılmayan yerlerde orman kadastrosu ile daha önce orman kadastrosu yapılan yerlerde aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    1- Çekişmeli 570-573 ve 575 parsel sayılı taşınmazlar yörede 1962 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosuna göre orman tahdit sınırları içinde kaldığı gibi tapulama mahkemesinin kesinleşen 1970/232-42, 1970/ 236-44 ve 1975/506-141 sayılı kararı ile orman olduğundan tespit dışı bırakılmıştır. Çekişmeli taşınmazlar orman kadastro sınırları içindedir ve halen orman vasfını taşımaktadır. Bu nedenle davacı ... ve davalı Hazinenin bu parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Tarafların 565 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince: bu parselin kısmen 1962 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içinde kısmen de dışında kaldığı ve komisyon kararı ile davacının murisi olan Kamil Karabüber ve 15 arkadaşı adına paylı olarak tescil edildiği; her ne kadar tapu kaydı getirtilmemiş ise de komisyon kararın bu şekilde olduğu, diğer paydaşların her hangi bir davasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının dava dilekçesine göre bu davanın orman kadastrosu ile birlikte 2/B madde uygulaması ve aplikasyona itiraz niteliğinde olduğu, bilirkişi raporlarına göre ise 565 sayılı parselin orman sınırları içinde kalan bölümlerinin halen orman niteliğini koruduğu ve davacı gerçek kişinin orman tahdidine itiraz davası yönünden hak düşürüçü süreyi geçirdiği gibi 2/B"ye itiraz davası yönünden hukuki yararının bulunmadığı, orman tahdit sınırları içinde kalan kısımlar için Orman Yönetimi ve Hazinenin her zaman tapu malikleri aleyhine genel mahkemelerde iptal ve tescil davası açabileceği, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasına bakmakla görevli Kadastro Mahkemesinin tapu iptali tescil davasına bakmakla görevli olmadığı, taşınmazın orman sınırları dışında kalan bölümleri yönünden ise davacı gerçek kişinin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı göz önünde bulundurularak 565 sayılı parsele yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu 565 sayılı parselin 1962 tarihli komisyon kararı doğrultusunda tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 03/01/1963 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 20/08/1990 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara