Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16188 Esas 2012/4466 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16188
Karar No: 2012/4466

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16188 Esas 2012/4466 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, 102 ada 10, 11 ve 12 sayılı parseller için yapılan kadastro işlemine itiraz eden davayı incelemiştir. Yargıtay'da açılan davada, 102 ada 10 ve 12 sayılı parsellerin bir kısmının orman niteliğinde olduğuna karar verildiği ancak 102 ada 11 parselinin tamamının orman vasfında olmadığı belirtilmiştir. Mahkeme, 102 ada 11 sayılı parselin tamamıyla 102 ada 10 sayılı parselin (B) kısmının davalı adına tapuya kaydedilmesi gerektiğini belirtmiştir. 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği için bu karar verilmiştir. İlgili yasalar şunlardır: 5304 sayılı Yasa, 3402 sayılı Yasa, 3116 sayılı Yasa, 4785 sayılı Yasa, 5658 sayılı Yasa.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2011/16188 E.  ,  2012/4466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.03.2009 tarih ve 2009/2034-4126 sayılı kararında “Dava konusu 102 ada 10 ve 12 sayılı parsellerin 20.06.2008 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 852,65 m2 ve 322.25 m2"lik kısımlarının orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğundan bu kısımlara yönelik olarak hükmün onanmasına; 102 ada 10 ve 12 parsellerin (B) ile gösterilen kısımları ile 102 ada 11 sayılı parsele yönelik olarak ise: çekişmeli taşınmazlarında içinde bulunduğu komşu 102 ada 24 sayılı parsel her ne kadar ham toprak olarak tespit görmüş ise de, tespit sırasında sadece memleket haritasına dayalı inceleme yapıldığı, memleket haritasında yeşil renkli görülen yerlerin orman, açık görülen yerlerin ham toprak olarak tespit edildiği, taşınmazın eylemli durumunun dikkate alınmadığı, hükme dayanak alınan uzman orman bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde meşe türündeki orman ağaçlarına ilişkin genç yaşlardan başlayarak dip kısımlarında 80-90 yaşlarına kadar uzanan genç ve yaşlı meşe kütük sürgünlerinin bulunduğu belirtildiği halde, çekişmeli taşınmazların batısında ve kuzeyinde yer alan 102 ada 1 sayılı orman parseli ile içinde yer aldıkları ve ham toprak olarak tespit gören 102 ada 24 sayılı parselin eylemli durumları birlikte değerlendirilerek tartışılmadığı, orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı ve orman bütünlüğü içinde yer alıp almadıkları üzerinde durulmamış, Orman Yönetiminin 102 ada 24 sayılı parsele ilişkin dava açıp açmadığı araştırılmamıştır.
    O halde; mahkemece, çekişmeli taşınmazların da içinde bulunduğu 102 ada 24 sayılı parsele yönelik Orman Yönetimince açılmış dava olup olmadığı araştırılmalı, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman
    kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın çevre parsellerle birlikte eylemli durumu değerlendirilerek orman bütünlüğü içinde yer alıp almadığı, orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı tartışılmalı, ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur .
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüyle 102 ada 10, 11 ve 12 sayılı parsellerin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır.
    1- Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 102 ada 12 parsel sayıl taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının bu parsele yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Davalının 102 ada 10 ve 11 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu ve hali hazır durumları ile ormanla bütünlük arz ettiği gerekçesiyle taşınmazların tamamını orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de; çekişmeli 102 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ise (B) ile gösterilen kısmının memleket haritası ve hava fotoğraflarında acık alanda kaldığı, 102 ada 11 sayılı parselin çevresinin, 102 ada 10 sayılı parselin güneyinin 102 ada 24 sayılı parselin hükmen ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilen kısmı ile çevrili olduğu, bu haliyle taşınmazların 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğini taşımadığı, taşınmazların sürülerek nadasa bırakıldığı ve içinde orman ağaç ve ağaççı ile humus bakiyesinin bulunmadığı, toprağın orman toprağı niteliğini taşımadığı ve davalı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenmiş olduğundan 102 ada 11 sayılı parselin tamamı ile 102 ada 10 sayılı parselin (B) ile gösterilen kısmının tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olduğundan davalının 102 ada 11 sayılı parsel ile 102 ada 10 sayılı parselin (B) ile gösterilen kısımlarına yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 26/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara