Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4285 Esas 2012/6287 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4285
Karar No: 2012/6287
Karar Tarihi: 10.9.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4285 Esas 2012/6287 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/4285 E.  ,  2012/6287 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Çengeldere Mahallesi 1477 ada 1 ve 3 parsel sayılı 134.95 ve 220.86 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına tespit edilmiş, 1477 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısının ... olduğu, 1477 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise kullanıcısının tespit edilemediği, her iki taşınmazın da dere mutlak alanında kaldığı beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı ..., kullanıcı olarak beyanlar hanesinde gösterildiği 1477 ada 2 parselle birlikte toplam 3 parselin de kullanıcısının kendisi olduğunu iddia ederek ... ve Hazine hakkında dava açmış, 1477 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kullanıcısı olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, Çengeldere Mahallesi 1477 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi 2/B vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli 1477 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda davacının zilyetliğinin bulunmadığı, 1477 ada 2 parsel sayılı taşınmazı 3.şahıstan devraldığı,1990 tarihli satış senedindeki imzanın kendi beyanına göre satıcı ...’e ait olmadığı, davacının 1477 ada 2 parsel sayılı taşınmaza inşaat yapmaya çalıştığı, davacının satın aldığı alanın bir bölümünün orman sınırları içinde kaldığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece davacı tarafın delil olarak dayandığı tanıkları ...’in beyanlarına başvurulmadan karar verilmesi, yine 1990 yılına ait satış sözleşmesindeki bir kısım senet tanığının beyanlarına başvurulmaması, davacının eşi ...’in mahkum olduğu Sulh Ceza Mahkemesinin 1997/553 Karar sayılı dosyası getirtilip incelenmeden, kapsamı belirlenmeden karar verilmesi isabetsiz olmuştur. O halde mahkemece çekişmeli taşınmazları ve çevreyi iyi bilen yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisi ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, davacının 1477 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde fiili kullanımının olup olmadığı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, dinlenmeyen taraf tanıkları ile senet tanıkları dinlenmeli, Sulh Ceza Mahkemesi"ne ait 1997/553 Esas sayılı dava dosyası getirtilerek kapsamı belirlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde çelişkinin giderilmesi açısından tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmeli, elde edilen ve elde edilecek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10.9.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Hemen Ara