Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17149 Esas 2012/4377 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17149
Karar No: 2012/4377

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17149 Esas 2012/4377 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/17149 E.  ,  2012/4377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 23.12.2005 günlü dava dilekçesiyle; tapulu ve zilyetliğinde bulunan taşınmazın 1996 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında orman olarak Hazine adına tescil edildiğini iddia ederek bu bölümün tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Bölgede, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 105 ada 86 nolu orman parseli içerisinde kaldığı, tamamının orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin hükmü yerinde değildir. Şöyle ki; mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları getirtilip, yapılan keşifte taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden sorularak uygulanmamış, dört sınır itibarıyla taşınmaza uyup uymadığı saptanmamış, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmakları saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, davacının tutunduğu Mayıs 327 tarihli 460 nolu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği sorularak, görmüş ise bu parsellere ait tutanak örnekleri ile davalı olanlara ilişkin dava dosyaları, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogrometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazların bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, taşınmazın
    bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimleri belirlenmeli, orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerden çevre taşınmazlara uygulanan tapu ve vergi kayıtları da sorularak dayanak tapu kaydı yöntemince zemine uygulanmalı, kapsamı belirlenmeli, tapu kaydı kapsamında kalan bölümün orman sayılan yerlerden olması halinde tapu kaydının hukuki değerinin bulunmadığı düşünülmeli, tapu kaydının taşınmaza uymadığı anlaşılırsa; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu 105 ada 86 parsel orman niteliğiyle Hazine adına tespitine karar verildiği, 3402 sayılı Yasanın 16/D maddesi ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereği tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabileceklerinin düzenlendiği anlaşılmakla davacının zilyetliğe dayanarak orman parselinden yer isteyemeyeceği gözetilerek mahkemece şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 22/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara