Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3351 Esas 2012/6245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3351
Karar No: 2012/6245
Karar Tarihi: 10.09.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3351 Esas 2012/6245 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/3351 E.  ,  2012/6245 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Kapukargın Köyü çalışma alanında kalan 297 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı 58.15, 1526.20, 1526.33 ve 1528.44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve "297 ada 1 sayılı parselin ..., 297 ada 2 sayılı parselin ..., 297 ada 3 sayılı parselin ..., 297 ada 4 sayılı parselin ... tarafından kullanıldığı" şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazları kendisinin kullandığı iddiası ile beyanlar hanesine lehine şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişme konusu 297 ada 2 sayılı parselin beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile, parselin ... oğlu ... ve ... oğlu ... tarafından kullanıldığına dair tashihi ile tutanağın bu şekilde tespit ve tesciline, dava konusu diğer parseller açısından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen EK 4/1. madde gereğince “6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir. Kadastro tesbitine itiraz davalarında davalı sıfatı tespit malikiyle birlikte var ise beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere aittir. Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK.2010/7-70-86 sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HUMK"nun 179/1. maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gereklidir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi, davalının temsilcisinde yanılmış olması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir. Somut olayda, Kadastro Müdürlüğü’nün davalı gösterilmesinin ve Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmanın temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir. Davacı, taşınmazların kendisinin kullanımında olduğuna dair şerh verilmesini istemiş olup, davanın niteliğine göre, husumetin tespit maliki Hazine ve lehine zilyetlik şerhi verilenlere yöneltilmesi gerekirken, dava dilekçesinde beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilenler ile Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın davalı olarak sadece Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilde yanılma hali resen gözetilerek, davanın tesbit maliki Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmeli, davanın Hazineye yaygınlaştırılması halinde davaya devam edilmelidir. Diğer taraftan, açılan dava nedeniyle çekişmeli parsellerin kadastro tespitleri kesinleşmemiş, tespit tutanakları mahkemeye gönderilmiştir. 3402 sayılı Yasa"nın 1. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinin, Medeni Yasa"nın öngördüğü biçimde doğru sicil oluşturma görevi vardır. Başka bir deyişle, uyuşmazlığın esası hakkında karar verirken, çekişmeli parsellerin hangi nitelikte, miktarda ve kimin adına tapuya tescil edileceğine, beyanlar hanesinde hangi şerhlere yer verileceğine tereddüte yer bırakmayacak biçimde karar vermelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yargılamaya devamla eksik hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara