MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Sapadere Köyü çalışma alanında kalan 217 ada 3 parsel sayılı 1316,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit payla davalı ... ve paydaşları adına tespit edilmiş, taşınmaz üzerindeki evin ..."a ait olduğu, beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu ve davalıların taşınmazla ilgileri bulunmadığını belirterek dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazın tespitine itirazla birlikte davalı ... lehine gösterilen muhdesat şerhine yönelik olarak da dava açmıştır. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taşınmazın zeminine yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz üzerindeki evin davacıya ait olduğunun beyan edilmiş, buna karşılık davalı ... evin kendisi tarafından yapıldığını ileri sürmüş olduğu gibi, tutanağın beyanlar hanesinde de evin ..."a ait olduğu belirtilmiş olduğu halde beyanlarla tutanak içeriği arasında oluşan bu çelişki giderilmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz üzerindeki evin hangi tarihte kim tarafından yaptırıldığı ve kime ait olduğu hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi almalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Muhdesat yönünden, açıklanan şekilde araştırma yapılmadan ve bu husus kararda tartışılmadan hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.