MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Bozat Köyü çalışma alanında 128 ada 6 parsel sayılı 6508,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Müdahil davacı ... tarafından tespitten sonra genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil davası, görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ... ile dava dışı ... adına eşit payla, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ise davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; kabul dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı Hazinenin temyiz istemi taşınmazın, müdahil davacı ... ile dava dışı ... adına tesciline karar verilen (A) bölümüne ilişkindir.11.06.1945 tarih ve 4753 sayılı Yasa"nın 64. maddesi ile 442 sayılı Köy Kanununun 44/3 maddesi gereğince topraksız köylülere boş araziden yer tahsis etme yetkisi kaldırılmıştır. Bu nedenle müdahil davacı ..."e 18.03.1958 tarihli muhtarlık belgesi ile yer tahsisine ilişkin işlem hukuken geçerli değildir. Ancak boş ve hali arazilerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisabı mümkün bulunmaktadır. Somut olayda müdahil davacının 1958 yılındaki geçersiz satış işlemi ile taşınmazı teslim aldığı kabul edilse dahi davacının 1960"lı yıllarda köyü terk ettiği ve bu nedenle teslim aldığı tarihten tespit tarihine kadar çekişmeli taşınmaz üzerinde iktisabı sağlar nitelikte zilyetliğinin bulunmadığı mahkemece mahallinde yapılan keşif ve dinlenen yerel bilirkişi ile tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca müdahil davacının davasının reddi ile çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazine adına tesciline karar vermek gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, ... davada davacı ya da müdahil sıfatı ile taraf olmadığı ve olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesinde yazılı re"sen araştırma yapılmasını gerektiren haller de bulunmadığı halde adı geçen şahıs hakkında da tescil kararı verilmesi isabetsiz olup, Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.