Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3148 Esas 2022/5686 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3148
Karar No: 2022/5686
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3148 Esas 2022/5686 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2018/3148 E.  ,  2022/5686 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi


    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ..., sanık ..., sanık ..., sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğinden temyiz talebinin yalnızca müsadere hükmüne ilişkin olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;Olay günü gece 01:30 sıralarında kaçak kazı yapıldığı yönündeki ihbar üzerine kolluk ekiplerince olay yerine intikal edildiği, olay yerinde kepçe bulunduğu ve sanıkların olay yerinde olduğu, dur ikazında bulunulduğunda Hacı ... ve Aslan’ın kaçmaya çalıştığı, ancak yakalandıkları, olay yerinde 1’er adet balyoz, kürek ve fırça ele geçirildiği, kazı çukurunun 2,6 metre derinliğinde yaklaşık 3x4 metre genişliğinde olduğu hususlarının tespit edildiği, sanık ...’un aşamalardaki beyanlarında kendisine ulaşılamayan ... isimli bir kişinin ev yaptırmak üzere kepçe ile kazı yapılmasını istediğini, bu nedenle kazı yaptığını, diğer sanıkları tanımadığını, ...’in gelerek burada kazı yapamayacağını ve sit alanı olduğunu söylediğini, daha sonra yine İzzet’in de gelerek kendisine kızdığını beyan ettiği, diğer sanıkların üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri, İzzet’in olay günü kahvehaneden çıktıktan sonra kepçe ışığını görüp kepçenin yanına gittiğini ve kepçeciye kızdığını beyan ettiği, diğer sanıkların da olay günü ...’in evinde olduklarını, gürültüyü duyunca iki araçla kepçenin yanına gittiklerini ... ve .’in kepçeciye kızdığını, .’u tanımadıklarını beyan ettikleri dosya kapsamında,
    1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık ...’in 20/04/2021 tarihinde, sanık ...’ın 03/05/2017 tarihinde temyiz aşamasında öldüklerinin tespit edilmiş olması karşısında, sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA;
    2- Sanıklar ..., ..., ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Sanıkların aşamalardaki beyanlarında üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri, olay günü ...’in evinde olduklarını, gürültü duymaları üzerine iki ... ile bakmaya gittiklerini, kepçeyi kullanan Yavuz’u tanımadıklarını, ...’in ve İzzet’in kepçeciye arazide kazı yapmaması için kızdıklarını beyan ettikleri, sanık ...’un da aşamalardaki beyanlarında sanıkları tanımadığını ve ... ve İzzet’in kazı yapmaması gerektiği, sit alanı olduğu yönünde kendisine kızdıklarını belirttiği anlaşılmakla, sanıkların kazı eylemine iştirak ettiklerine ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, kesin delil mevcut olmadığı anlaşılmakla; sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkumiyetlerine dair hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, sanık ..., sanık ..., sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    3-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, kepçenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;Sanık hakkında düzenlenen iddianame ile izinsiz kazı yapmak suçundan 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 21/04/2015 tarihli arkeolog bilirkişi raporu ile dosya kapsamında mevcut resimler incelendiğinde, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14/06/2010 tarihli 2846 sayılı kararı ile II. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiş alanda kepçe ile yapılan kaçak kazı sonucunda, Roma Dönemine ait iki adet mezar stelinde onarılması güç tahribat oluştuğu anlaşılmakla, sanığın tek bir eylem ile Kanunun birden çok maddesini ihlal etmiş olduğu, bu durumda 5237 sayılı TCK'nın 44/1. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılmasının gerektiği, 2863 sayılı Kanun kapsamında kültür ve tabiat varlıklarına zarar verme suçunun yaptırımının, aynı Kanunun 74/1-1. cümlesinde öngörülen yaptırımdan daha ağır olduğu, 18/12/2014 tarihli iddianamede kültür varlığına zarar verildiğinden de bahsedildiği anlaşılmakla, sanığın TCK’nın 44/1. maddesi delaletiyle 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eylemin kazı suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son. maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 15/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara