MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle "komşu taşınmazlara ait kadastro tutanağı örnekleri ile dayanak kayıtlarının getirtilmesi, tarafların tutundukları tapu kayıtları, iskan kayıtları ve toprak tevzi evrakları ile haritalarının yeniden keşif yapılarak yöntemince mahalline uygulanması, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılması, çekişmeli parselin davalının dayandığı eski tarihli iskan tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı gösterir kapsamlı rapor ve harita tanzim ettirilmesi, çekişmeli parselin davalının dayandığı 17.05.1985 tarih 232 numaralı tapu kaydı kapsamında kalması halinde, iskan tarihinden, Hazine tapusunun tesisine kadar 20 yıl dolmadığından, tapu kayıt miktar fazlasının Hazine adına tesciline, iskanen oluşan tapu kaydının davalıya ait taşınmaza ait olmadığının anlaşılması halinde 3402 sayılı Kadastro Yasasının 46. maddesi koşullarının davalı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 120 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 20.09.2010 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2481,69 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı Hazine adına tesciline, bu kısım üzerinde bulunan ve kadastro öncesi dikilmiş 55-60 yaş civarındaki 68 adet zeytin ağacının davalı ..."a ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 3042,25 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.