Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1064 Esas 2012/4783 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1064
Karar No: 2012/4783
Karar Tarihi: 04.06.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1064 Esas 2012/4783 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/1064 E.  ,  2012/4783 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :AĞIR CEZA MAHKEMESİ


    Ödeme şartını ihlal suçundan sanık ..."ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, ... İcra Ceza Mahkemesinin 16/12/2010 tarihli ve 2010/1582 esas, 2010/2192 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile söz konusu cezanın kaldırılmasına, gereği için dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2011 tarihli ve 2011/102 değişik iş sayılı kararını müteakip, yeniden duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda adı geçen sanığın tekrar 2004 sayılı Kanunun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 31/03/2011 tarihli ve 2011/229 esas, 2011/626 sayılı kararına yapılan itirazın kabulü ile söz konusu cezanın kaldırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2011 tarihli ve 2011/119 değişik iş sayılı kararı sonrası adı geçen sanığın beraatine dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 28/04/2011 tarihli ve 2011/629 esas, 2011/945 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2011 tarihli ve 2011/163 değişik iş sayılı sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine, Adalet Bakanlığından verilen 19.10.2011 gün ve 2011/13136/53848 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 19/01/2012 gün ve K.Y.B.2011/374186 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle dosya incelendi.
    Tebliğnamede, dosya kapsamına göre, 3 aya kadar tazyik hapsine ilişkin ... İcra Ceza Mahkemesinin 16/12/2010 tarihli ve 2010/1582 esas, 2010/2192 sayılı kararına yapılan itirazın kabulüne dair verilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2011 tarihli ve 2011/102 değişik iş sayılı kararının kesin olduğu, kesin olan bu karar sonrası aynı konuda verilen kararların hukuken yok hükmünde bulundukları değerlendirilmekle, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2011 tarihli ve 2011/102 değişik iş sayılı kararı kapsamında yapılan incelemede,
    2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun karar tarihinde yürürlükte bulunan, "İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir, icra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır" şeklindeki
    353. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "itiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir" şeklindeki 271/2. maddesi karşısında adı geçen sanığın yapmış olduğu itirazın kabulü ile hakkındaki 3 aya kadar tazyik hapsi cezasının kaldırılmasına karar verdikten sonra esas hakkında bir hüküm kurulmaması isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.11.2006 tarih ve 2006/220-231 sayılı kararında da açıklandığı üzere "1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK.nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (L) bendinde disiplin hapsinin tanımı; “kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartlı salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adli sicil kayıtlarına geçirilemeyen hapsi ifade eder.” olarak yapılmıştır...“disiplin hapsi ve hapsen tazyik yaptırımı 5237 sayılı TCK"nunda düzenlenen yaptırımlardan farklı niteliktedir. Bu nedenle de, duruşma açılarak yapılan bir yargılama sonunda verilmelerine karşılık, 2004 sayılı İİK.nun 353/1. maddesinde yasa yolu olarak itiraz yasa yolu öngörülmüştür. Anılan hükümler gözetildiğinde, gerek disiplin hapsi gerekse hapsen tazyik yaptırımı tayin edilen kararlar, CMK.nun 223. maddesinde belirtilen “hüküm” niteliğinde değildirler ve bunlar hakkında hükümler için öngörülen yargılama kuralları uygulanamaz.” şeklinde yapılan değerlendirmeden de anlaşılacağı üzere, İcra ve İflas Kanununda müeyyidesi disiplin hapsi ve tazyik hapsi olarak saptanan eylemlerin kabahat olduğu belirtilmiştir.
    İcra ve İflas Kanununda icra mahkemesinin itiraza tabi verdiği kararlara itirazın 5358 sayılı Yasa ile değişik İİK.nun 353/1. maddesi uyarınca yedi gün içerisinde yargı çevresinde bulunduğu (itiraz tarihi itibariyle) ağır ceza mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu anlamda Ceza Muhakemesi Kanunundaki sistemden ayrıldığı, Ceza Muhakemesi Kanunundaki itiraz kanun yolu bir suç muhakemesi sonucunda verilen yargı kararları için olduğu, nitekim anılan Kanunun “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı 268. maddesinde kararına itiraz edilecek ve itirazı inceleyecek mahkemeler Sulh Ceza, Asliye Ceza, Ağır Ceza ve Bölge Adliye Mahkemesi olarak belirlendiği, buna karşılık İcra ve İflas Kanununda, icra mahkemesinin itiraza tabi verdiği disiplin hapsi ve tazyik hapsine ilişkin kararlar, dar ve teknik anlamda “suç” karşılığı verilen kararlar olmadığı, 5271 sayılı CMK.nun 268. maddesinde kararına itiraz edilecek mahkemeler arasında icra mahkemesinin gösterilmediği cihetle, İcra ve İflas Kanununun 353/1. maddesi uyarınca icra mahkemesince verilen itiraza tabi kararlara itirazın yedi gün içerisinde doğrudan (itiraz tarihi itibariyle) ağır ceza mahkemesine yapılması gerektiği gözetildiğinde, itiraz hakkında (itiraz tarihi itibariyle) ... Ağır Ceza Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekte ise de, bu durum yargılaması tamamlanmış, herhangi bir delil ya da sair araştırma ihtiyacı bulunmayan haller için geçerli olup, somut olayda, toplanacak bir delilin ve araştırılacak bir hususun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Konunun bir kez de Kabahatler Kanunu yönünden irdelenmesinde ise, anılan Kanunun “itiraz yolu” başlıklı 29. maddesinde, (3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verir…..” şeklindeki düzenlemede de belirtildiği üzere, Kabahatler Kanununda da itirazı inceleyecek merciin, “itirazın kabulüne” veya "itirazın reddine," karar vereceği amir hükmü bulunmaktadır. Ancak itirazın kabulüne karar vermesi halinde itirazın konusu hakkında da bir karar vermesi gerektiği hususunda bir düzenleme yok ise de, itirazı kabul eden merciin bu yönde hüküm oluşturması gerektiğinde de kuşku bulunmamaktadır.
    Dosya kapsamına göre; İcra ve İflas Kanununun 353/1. maddesi uyarınca, itiraz üzerine verilen kararın kesin olması nedeniyle, itiraz mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25.01.2011 tarih ve 2011/102 değişik iş sayılı kararından sonra verilen kararlar yok hükmündedir. ... İcra Mahkemesinin 12/08/2010 tarihli tensip zaptındaki ara kararları yerine getirilmiş, tüm delillerin toplanmış olması ve dosya içerisinde araştırılması gereken bir hususun bulunmamasına göre, itirazın kabulü ile ... İcra Mahkemesinin 16/12/2010 tarihli ve 2010/1582 esas, 2010/2192 sayılı kararının kaldırılmasına karar veren ... Ağır Ceza Mahkemesinin, itirazın esası hakkında da bir karar vermesi gerekirken, dosyanın ... İcra Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi isabetsizdir.
    Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2011 tarihli ve 2011/102 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair işlemlerin mahallinde ifasına, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara