Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15813 Esas 2012/3913 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15813
Karar No: 2012/3913

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15813 Esas 2012/3913 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/15813 E.  ,  2012/3913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., Yalınca köyü tüzel kişiliği, ..., ... ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, 101 ada 1 parsel sayılı 654 hektar 8646,19 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden orman niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ve birleşen dosya davacıları, zilyetliklerinde bulunan, köy tüzel kişiliği ise tapulu taşınmazlarının orman parseli içerisinde kaldığı iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece; davacı ...’ın kadastro müdürlüğünü hasım göstermesi nedeniyle davasının husumetten reddine, diğer davacıların davalarının esastan reddine ve dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ..., ... köy tüzel kişiliği, ..., ... ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu ... köyü 101 ada 1 sayılı parsel orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, davacılar tapu ve zilyetliğe dayanarak taşınmazların adına tescili istemiyle sadece Orman Yönetimine husumet yönelterek dava açmışlardır. Ormanların mülkiyeti Hazineye, kullanma hakkı ise Orman Yönetimine aittir. Bu tür taşınmazlara yönelik açılacak davalarda Orman Yönetimi ve Hazinenin zorunlu dava arkadaşı olması nedeniyle her ikisine birden husumetin yöneltilerek davanın açılması gerekir. Mahkemece, Hazine davaya dahil edilmeden, çevre taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile köy tüzel kişiliğinin dayandığı tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları getirtilip, yapılan keşifte taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden sorulmadan, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmakları saptanmadan denetime elverişli olmayan raporlar hükme esas alınarak karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, öncelikle Hazine davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tüm tarafların iddia ve savunmaları toplanmalı, davacı ... kişiliğinin tutunduğu tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği sorularak, görmüş ise bu parsellere ait tutanak örnekleri ile davalı olanlara ilişkin dava dosyaları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogrometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazların bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, imar - ihya ve zilyetliğinin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı, zilyetlik ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadıkları taşınmazların bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimleri belirlenmeli orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taraf tanıkları ve tespit bilirkişiler dinlenerek dayanak tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanmalı, tapu malikleri ile köy tüzel kişiliği arasındaki bağ sorulmalı, tapu kaydının mevki ve sınırlar itibariyle taşınmaza uyup uymadığı saptanmalı; uyuyor ise geçerli kapsamı tayin olunmalı; fen bilirkişi krokisi üzerine tapu kaydı sınırları kırmızı renkli kalemle gösterilerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, dava konusu edilen taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde bulunup bulunmadıkları, bu tür yerlerin zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı ve özel mülk olarak tescil edilemeyeceği dikkate alınmalı, kadastro tespit tarihine kadar davacılar yönünden 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar ..., Yalınca köyü tüzel kişiliği, ..., ... ve davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 15/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara