Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4606 Esas 2022/6153 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4606
Karar No: 2022/6153
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4606 Esas 2022/6153 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/4606 E.  ,  2022/6153 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat


    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 08.12.2017 tarihli, 2017/3772 Esas, 2017/3860 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine " ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 41.530 TL olduğu ve suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçlarından 26.10.2010 – 01.07.2011 tarihleri arasında 248 gün gözaltı ve tutuklu kalan davacının 155.586,00 TL maddi ve 990.000 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince 400,00 TL maddi ve 42.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 400,00 TL maddi, manevi tazminatın 25.000,00 TL’ye düşürülmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi nedeniyle toplam 25.400,00 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve kabul edilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE;
    2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/179 Esas – 2016/46 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçlarından 26.10.2010 – 01.07.2011 tarihleri arasında 248 gün gözaltı ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 10.03.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 155.586,00 TL maddi, 990.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 400,00 TL maddi 42.000,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması gerekçesiyle manevi tazminat miktarının 25.000,00 TL’ye düşürürerek tutuklama tarihinden, maddi tazminat olarak da tazminata esas dosyada ödenen 400,00 TL vekalet ücretini vekalet ücretinin ödeme tarihi olan 29.02.2013 tarihinden ve vekalet ücretinin 3.960,00 TL olarak değiştirilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
    Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi ve davacının dava dilekeçesinde hükmedilecek tazminat mikatarlarına gözaltı tarihinden faiz talep etmesine rağmen ve davacının 26.10.2010 tarihinde gözaltına alındığı da gözetilerek sehven tutuklama tarihi denilmek suretiyle 25.10.2010 tarihinden itibaren faiz uygulanması temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin maddi tazminat miktarının eksik olduğuna ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 08.12.2017 tarihli, 2017/3772 Esas, 2017/3860 sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın

    gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara