Esas No: 2022/2760
Karar No: 2022/6128
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2760 Esas 2022/6128 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/2760 E. , 2022/6128 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin temyiz isteminin katılma yolu ile yapıldığı tespit edilerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/176 Esas - 2015/215 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 27.02.2006 – 29.09.2006 tarihleri arasında 214 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.11.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın yakalama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.690,54 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi, davacının gözaltı ve tutukluluk süresinin başka bir hükümlülükten mahsup edilip edilmediğinin ve mükerrer dava açılıp açılmadığının araştırılması gerektiği gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, eksiklikler giderildikten sonra 2.690,54 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’2.665,03’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’2.690,54’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
3- Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 694 sayılı KHK'nın 144. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde yapılan değişikliğe göre karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ancak ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az ağır ceza mahkemelerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağının gözetilmeyerek yazılı şekilde ağır ceza mahkemelerinde takip edilen işler için belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.