Esas No: 2022/7250
Karar No: 2022/8329
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/7250 Esas 2022/8329 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/7250 E. , 2022/8329 K.Özet:
Davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açılmıştır. Davacı, takibe dayanak alınan kredi sözleşmesini imzalamadığını ve sözleşmeyi imzalayan kişinin kendisi olmadığını iddia etmiştir. Ceza soruşturması sonucunda imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, davalı tarafından kredi bedelinin tedarikçi firmaya yatırıldığı ve malzemelerin davacı ve ortaklarına teslim edildiği iddia edildiğinden, kredi bedelinin davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti için tedarikçi firmaya yapılan ödemeye ilişkin belge ile tedarikçi firmadan malzemelerin teslimine dair düzenlenen evrakların dosya arasına alınması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle kararın davalı yararına bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı tarafın Van 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1997 sayılı dosyasıyla aleyhine icra takibi başlattığını, tebliğ edilen ödeme emrine süresi içinde imzaya itiraz edildiğini, itirazdan sonra gönderilen vakıf yapılandırma ihtarnameleri ve takipten feragat edilmemiş olması, ayrıca sahte sözleşmenin mevcut bulunması nedeniyle icra tehdidi altında olduğunu, takibe dayanak alınan 10.000 TL bedelli 22.02.2013 tarihli Sosyal Riski Azaltma Proje Kredi Sözleşmesini kendisinin imzalamadığını, sözleşmenin bilgisi dışında kimlik bilgileri kullanılarak ve imzası taklit edilerek hazırlandığını, ödeme emrinin kendisine tebliği ile birlikte Van Cumhuriyet Başsavcılığınca 2013/2668 namara ile soruşturma başlatıldığını, söz konusu ceza soruşturmasının Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/61 Esas numaralı dosyası ile devam ettiğini, bu nedenlerle icra takibine konu borç yönünden borçlu olmadığının tespitine ve alacağın % 20 si oranında davalı tarafın tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ve dava dışı ortaklarının Yöresel Ev Yemekleri Üretim Satış Projesi için vakıf tarafından Sosyal Riski Azaltma Projesi uygulamasından faydalanmak için başvurduklarını, projenin onaylandığını ve vakfın proje bedelini tedarikçi firma ... Hırd.Amb.Malz. Ve Petrol Ürün. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hesabına 49.995,42 TL yatırdığını, davacı ve ortaklarının da tedarikçi firmadan malzemeleri teslim aldığını, vakfın tedarikçi firmaya ödemeyi yaparak davacı ve ortaklarının projesinin yürütülmesi için sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, kredi ödenme tarihlerinde borç ödenmediğinden icra takibi başlatıldığını, davacının imza itirazının yerinde olmadığını, davacının ortakları ile birlikte bizzat vakfa başvurduğunu, sadece proje sözleşmesini imzalamadığını, aynı zamanda SGK ve Nüfus Müdürlüğü’nden bu proje için talep ettiği evraklarda da imzasının bulunduğunu, bundan dolayı bütün evraklardaki yazı ve imzaların incelenmesi gerektiğini, tedarikçi firmaya davanın ihbarı ile teslim tesellüm evaklarının da istenmesi gerektiğini, zira teslim tesellüm evraklarında imzalar olduğu gibi zarardan tedarikçi firmanın da sorumluluğunun doğacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı hakkındaki ceza dosyalarının zamanaşımı nedeni ile düşürülmesine karar verilip kesinleştiği açıklanarak davanın kabulü ile; Van 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1997 esas sayılı dosyasına konu 10.000,00 TL borç yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalandığı iddia olunan Sosyal Riski Azaltma Proje Kredi Sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tarafça, takip dayanağı yapılan kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddia edilmiş, ceza dosyasında soruşturma aşamasında Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nden alınan 04.03.2014 tarihli raporda; ‘’Grup Bazlı Gelir Getirici Desteklerin Finansmanına İlişkin Sözleşme’’ başlıklı , 10 sayfadan ibaret, ‘’..., ..., ..., ..., ...’’ adlarına düzenlenmiş 10.06.2007 tarihli sözleşme ve yine ... adına T.C. Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu Sosyal Riski Azaltma Projesi Kapsamında düzenlenmiş 16.04.2007 tarihli fayda sahibi başvuru formu altında, ... adına atfen atılı bulunan imzaların ... eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Her ne kadar başvuru formu ve kredi sözleşmesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmişse de, davalı tarafça söz konusu kredi bedelinin tedarikçi firma hesabına yatırıldığı ve tedarikçi firma tarafından da malzemelerin davacı ve ortaklarına teslim edildiği iddia edildiğinden, kredi bedelinin davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti için tedarikçi firmaya yapılan ödemeye ilişkin belge ile tedarikçi firmadan malzemelerin teslimine dair düzenlenen teslim tesellüm tutanaklarının sorularak dosya arasına alınması, bu evraklarda bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığının davacıdan sorulması, davacının inkar etmesi durumunda imza incelemesi yaptırılması ve kredi bedelinin bizzat olmasa da bu şekilde davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle hiç bir gerekçe oluşturmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.