Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2269 Esas 2022/6282 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2269
Karar No: 2022/6282
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2269 Esas 2022/6282 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2022/2269 E.  ,  2022/6282 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme




    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK'nın 34/2, 231/3, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunluluğuna rağmen, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz yoluna başvuru süresinin 1 hafta olduğu gözetilmeden, Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra, hükmün yasa yolu kısmında temyiz yasa yoluna başvuru süresi 15 gün olarak belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi suretiyle sanık müdafinin yanıltıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvuru süresinin 15 gün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.01.2018 tarihli, 2017/463 esas, 2018/20 karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli, 2015/962 esas, 2018/16 karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. madde ve fıkrasının yanı sıra 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. madde ve fıkrasının uygulanması, bozma nedeni yapılmamıştır;
    Sanığın Behram köyü muhtarı olduğu, ...'in ise ... İl Özel İdaresi Müdürlüğüne ait olup kullanımı Behram köyü muhtarlığında olan trafikten men edilmiş traktör ile toprak ve taş taşıma işlerinde çalıştığı, ...'in 30/11/2013 günü saat 11.45 sıralarında sevk ve idaresindeki traktör ile traktöre takılmış olan taş ve toprak yüklü tek dingilli yarı römork ile meskun mahal dışı, tek yönlü, 30 km/saat hız sınırının bulunduğu, virajlı ve eğimli yolda seyir halinde iken, gidişine göre yolun sağından yoldan çıkıp, traktörün devrilmesi ve parçalanması şeklinde meydana gelen kazada ...'in öldüğü,
    Kaza tespit tutanağında: sanığın, sürücü belgesi olmayan ölene muayenesi geçen traktörü kullanması için izin vermesi sebebiyle kusurlu olduğu, ölenin ise aracın hızını yük ve teknik özelliğine göre ayarlamaması sebebiyle kusurlu olduğu; üç kişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 22/06/2015 tarihli raporda; sanığın tali kusurlu olduğu, ölenin ise asli kusurlu olduğu; ... Güvenliği Uzmanı tarafından tanzim edilen 30/09/2015 tarihli raporda: sanığın, %80 oranında kusurlu olduğu, ölenin ise %20 oranında kusurlu olduğu belirtildiği,
    Kazanın meydana geldiği gün traktör üzerinde yapılan inceleme üzerine tutulan tutanakta özetle; traktörün frenlerinin hiç bir şekilde tutmadığı, fren balatalarının bitmesinin kaza esnasında meydana gelmiş olmayacağı, fren ayar çubuklarının sona kadar sıkılıp kaynaklandığı, traktörü fren dışında durdurabilecek hiç bir şeyin olmadığı, direksiyon incelendiğinde direksiyonda boşluk olduğu tespit edildiği,
    Soruşturma aşamasında alınan 26/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda:Balataların yağ içinde olduğu, balataların bitik durumda olmadığı ancak kompanada ve balatada yağ tabakasının oluşması sebebiyle frene basılsa dahi traktörü durdurma işlemini yerine getiremeyeceği, bu hali ile traktörün frenlerinin tutmasının mümkün olmayacağı, traktörün frenlerinin tutmama sebebinin periyodik fren bakımlarının zamanında yapılmamış olması tespit edildiği, anlaşılmakla yapılan incelemede;
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii eksik incelemeye, kusur durumuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1.Dosya içerisine göre; İl Özel İdaresi Müdürlüğüne ait olan ancak kullanımı 1991 yılında ... köyü'ne verilen traktörün son muayenesinin 1994 yılında yapıldığı ve 22/08/2013 tarihinde trafikten men edildiği, muhtar olan sanık tarafından periyodik fren bakımlarının düzenli ve zamanında yapılmayan ve trafikten men edilmiş olan traktörün köy işlerinde kullanılmasını engellemediği anlaşılmakla, sanık hakkında belirlenen cezada TCK'nın 22/3.maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümlerince arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini;
    2.Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında, ... ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
    3.5237 sayılı TCK'nın 85/1. maddesi uyarınca hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının günlüğü 20 TL'den adli para cezasına çevrilmesi sırasında sonuç cezanın 12.100 TL yerine hesap hatası yapılarak 12.000 TL olarak belirlenmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara