Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8197 Esas 2012/4155 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8197
Karar No: 2012/4155
Karar Tarihi: 08.05.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8197 Esas 2012/4155 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2011/8197 E.  ,  2012/4155 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 113 ada 13, 20 ve 59 parsel sayılı 183,97, 61,09 ve 1485,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ölü ... adına; 113 ada 14 ve 58 parsel sayılı 1457,60 ve 139,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına; 113 ada 16 parsel sayılı 122,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz eşit hisse ile ... ve ... adına ve 113 ada 17 parsel sayılı 857,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz eşit hisse ile ölü ... ve ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı ve irsen intikal nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ..."den kaldığı, murisin sağlığında taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların tapuda kayıtlı olduğunu, babası Satılmış payının, Satılmış mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davacının dayandığı tapu kayıtları usulünce mahallinde uygulanmadan muris ..."in sağlığında taşınmazları paylaştırdığı ve her bir taşınmazın paylaşıma göre zilyetleri tarafından kullanıldığı, dava konusu taşınmazların çevresinde yine davacı ile davacının babası adına tespit edilen taşınmazlar da bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Kadastro hakimi tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerini toplayıp değerlendirerek hüküm kurmak zorundadır. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için; davacının dayanağı tapu kayıtları ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve oluşum belgeleri ile birlikte getirtilmeli, tapu kayıtlarının kadastro sırasında varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kayıtları okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde göstertilmeli ve teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup, yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazların kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yapılacak uygulamada tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parseller varsa, kayıt kapsamlarının belirlenmesinde bu parseller de dikkate alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; beraberde götürülecek teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların kapsamını belirten, keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalıdır. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde; tapu kayıt malikleri arasında paylaşma yapılıp yapılmadığının sorulup saptanarak sonucuna göre karar verilmesi, taşınmazların tapu kayıt kapsamı dışında kalması halinde ise; mahkemenin kabulü gibi ortak muris ..."in mirasının paylaşılıp paylaşılmadığı hususu araştırılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak delillere göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, eksik inceleme ve dosya kapsamına uymayan değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara