Esas No: 2022/2909
Karar No: 2022/6301
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2909 Esas 2022/6301 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/2909 E. , 2022/6301 K.Özet:
Mahkeme, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verdi. Katılanların temyiz talepleri değerlendirildi ve suçtan zarar görme kavramının dolaylı veya muhtemel zararları kapsamadığı belirtildi. Sanık müdafinin temyiz talebi reddedildi. Zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşmesi uygun görüldü. Kanun maddeleri ise şöyle: 2863 sayılı Kanunun 65. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/1. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hüküm, katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili, katılan ... vekili, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan "suçtan zarar görme" kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; Katılan ...’in, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, ... vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde ise;Sanık ve müdafinin yüzüne karşı 07/12/2021 tarihinde verilen hükmü sanık müdafiinin, mahkemece hükümde belirtilen 15 günlük süre geçtikten sonra 05/01/2022 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;
3- Katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Mahkemece 02/07/2013 tarihli mahkumiyet hükmünün zamanaşımını kesen son işlem olarak kabul edildiği, ancak zamanaşımını kesen son işlemin 28/06/2016 tarihli ikinci mahkumiyet hükmü olduğu, her ne kadar mahkemenin 02/07/2013 tarihli mahkumiyet hükmünden itibaren 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu yönündeki kabulü yerinde değil ise de; sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, 15/04/2010 olan suç tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/1. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 15/04/2022 tarihinde, Dairemizin inceleme tarihi itibariyle dolmuş olduğu anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, sanık hakkında açılan kamu davasının, zamanaşımı süresinin dolduğu, gerekçeleri gösterilerek mahkemece düşmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin, düşme kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, davanın düşmesine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 06/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.