Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12518 Esas 2010/2684 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12518
Karar No: 2010/2684
Karar Tarihi: 11.3.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12518 Esas 2010/2684 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir tahliye davası kararı temyiz edilmiştir. Davacı, davalı borçlunun ödenmeyen kira alacakları sebebiyle tahliye istemiş ve icra takibi başlatmıştır. Mahkeme görevsizlik kararı vererek davayı red etmiştir. Ancak, temerrüt sebebiyle yapılan tahliye istemlerinde icra mahkemesine başvuru yapılabilmesi ve bu durumda genel mahkemeye davetiye çıkarılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise İcra ve İflas Kanunu'nun 269/a ve 269/c-3, Borçlar Kanunu'nun 260 ve İcra ve İflas Kanunu'nun 269/b-4 maddeleridir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12518 E.  ,  2010/2684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece İcra ve İflas Kanununu 269/a ve 269/c-3 maddeleri gereğince İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 01.05.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanılarak 2006 yılı Kasım ve Aralık ayları ile 2007 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait ödenmeyen 1.200,00 TL kira alacağı ile 18,00 TL işlemiş faizden oluşan alacağın tahsili ve tahliye istekli icra takibi başlatıldığı, davalıya ödeme emri gönderilmesine rağmen itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu gibi hallerde davacı dilerse icra mahkemesine başvurmak suretiyle tahliye isteminde bulunabileceği gibi, İ.İ.K’nun 269/b-4 maddesi hükmüne göre ihtarlı ödeme emri Borçlar Kanunu 260. maddesinde yazılı ihtar yerine geçeceğinden sulh mahkemesine başvurarak tahliye isteminde de bulunabilir. Bu şekilde davacının genel mahkemede dava açmasında bir usulsüzlük bulunmadığından mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 11.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara