Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3142 Esas 2012/4340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3142
Karar No: 2012/4340
Karar Tarihi: 23.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3142 Esas 2012/4340 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3142 E.  ,  2012/4340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.08.2008 gününde verilen dilekçe ile hatalı tescilin düzeltilmesi istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı, 1 parsel sayılı taşınmazda ... ve ... paylarını 1988 yılında satın aldığını ancak tapuda resmi senet düzenlenmesine rağmen ... paylarının adına tescil edilmediğini ileri sürerek kaydın düzeltilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı ve davalılar ... ile ... tarafından hükmün temyizi üzerine davalıların temyiz itirazları reddedilmiş, davacının temyiz itirazları kabul edilerek karar Dairemizce;
    "...Dava konusu satış işlemi 17.08.1988 tarihinde gerçekleşmiş olup, davacı taşınmazı kullanmaktadır. Davalılar, davacının taşınmazı kullanımına karşı çıkmamışlar, satış işlemine karşı herhangi bir itirazda bulunmamış, davada açmamışlardır. Davacının kütük dışı kazandığı ayni hakkı itiraza uğramamıştır.
    ... ve ..."nın paylarının vekalet görevi sona eren vekil aracılığıyla satılması nedeniyle geçersiz olduğu düşünülse bile bu payların da 20 yılı aşkın kullanım nedeniyle mülkiyet hakkının sicil dışı davacıya geçtiğinin kabulü gerekir. Tapu sicil müdürlüğü de işlemin üzerinden uzun süre geçtiği için davacının düzeltme talebini yerine getirmemiş, eldeki dava açılmıştır. Davalıların 20 yılı aşkın bir süre sonra işlemin geçersizliğini ileri sürmeleri hakkın kötüye kullanılması anlamına gelecektir. Tapuda resmi işlemler tamamlandığına, yevmiye defterine de kayıt gerçekleştiğine göre yukarıda değinilen Türk Medeni Kanununun 1025.
    maddesi uyarınca tescilde yapılan hatanın düzeltilmesi ve davanın kabulü gerekirken, kısmen kabul yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş...." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulmuş, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ..."ya ait 87/177 ve ..."e ait 45/177 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü davacı temyiz etmiştir.
    Dava, tapu sicil müdürlüğünde düzenlenen resmi senet kapsamında olup davacıya intikali gereken payın tescilinin yapılmaması nedeniyle kayıttaki hatanın düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına da uyularak dava kabul edilmiş ancak davacı adına tesciline karar verilen 87/177 payın ... mirasçılarına intikal ettiği hususu gözardı edilmiştir. Diğer bir anlatımla tescil hükmü kurulurken davada yer alan ... mirasçılarının paylarının iptaline karar verilmesi gerekirken infaza elverişli olmayacak şekilde ... payının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, ..."e ait 45/177 pay davacıya tapuda intikal ettiği ve ..."e ait pay olmadığı halde onun yönünden de kabul hükmü kurulması da yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





















    Hemen Ara