Esas No: 2012/1309
Karar No: 2012/3096
Karar Tarihi: 03.04.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1309 Esas 2012/3096 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 15. İCRA MAHKEMESİ
Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan ... San. ve Tic.Ltd.Şti. yetkilileri sanıklar ... ve ..."in beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma düzeltilerek onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- Sanıklardan ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına ve ... Ticaret Sicili Memurluğunun 21.07.2009 tarih ve 39771 sayılı yazısına göre sanıklarından ..."in şirketin yetkili temsilcisi olmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,
2- Sanıklardan ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonunda;
24/08/2007 tarihinde yapılan haciz sırasında, borçlu şirketin adresinde bulunamamasının tek başına ticareti terk anlamına geldiğinin kabulü mümkün görülmemiştir
... 15. İcra Mahkemesinin 30/03/2010 tarih 2009/75 Esas ve 2010/108 Karar sayılı dava dosyasında, davacısının ... ... Yönetimi A.Ş., sanığın ... San. ve Tic.Ltd.Şti., somut olayda ise aynı Mahkemenin 30/03/2010 tarihli ve 2009/119 esas, 2010/99 karar sayılı dosyasında davacısının ... ... Yönetimi A.Ş., sanıkların ... San. ve Tic.Ltd.Şti. yetkilileri ... ve ... hakkında dava açılmış olması ve mahkemenin 2009/75 esas ve 2010/108 sayılı kararının Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda, 2011/1687-3112 sayılı kararla beraat kararının bozulmasına, ancak şikayet dilekçesinde borçlu şirket yetkilisinin ismen gösterilmemesi nedeniyle esası incelenmeden davanın reddine şeklinde hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği dikkate alındığında, davanın mükerrer olduğunun kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 Esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olması nedeniyle, ticaret şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi karşısında, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, varsa buna ilişkin ilgili beyanname örnekleri de getirtilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 03.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.