Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1856 Esas 2012/4014 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1856
Karar No: 2012/4014
Karar Tarihi: 19.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1856 Esas 2012/4014 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1856 E.  ,  2012/4014 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.11.2008 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve inkar tazminatı istemleriyle açılmıştır.
    Davalı, yetki itirazında bulunmuş, işin esası bakımından da davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    Belirtildiği üzere dava, icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmıştır.
    Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, icra takibinin ...’de yapıldığı, itiraz üzerine eldeki davanın da ... mahkemelerinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı aynı zamanda icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Hiç kuşkusuz, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir takibin bulunmasına bağlıdır. Gerek icra dairesinin yetkisine, gerekse buna bağlı olarak mahkemenin yetkisine itiraz söz konusu ise, mahkemenin yapacağı inceleme sonucunda icra dairesi yetkili ise çekişmenin esasının incelenmesi, yetkili değilse ortada geçerli icra takibi bulunmadığından davayı reddetmesi gerekir (Yargıtay HGK.20.03.2002 tarihli, 2002/13 -241 E. 208 K. sayılı ilamı).
    İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İcra ve İflas Kanununun 50/1.maddesi hükmüne göre ilamsız icra takiplerinde HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Buna göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yeri icra dairesidir (HUMK m.9). Bunun dışında aktin ifa olunacağı yer icra dairesi de özel olarak yetkilidir (HUMK m.10). Ayrıca, taraflar yetki sözleşmesi düzenleyerek yetkili olmayan bir icra dairesini de yetkili kılabilir (HUMK m.22).
    Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu şirketin iş yeri merkezi, takip talepnamesinde belirtildiği gibi ...’dır. Sözleşmenin ifa edileceği yer ise davalı şirketin ...’ndaki fabrikasıdır. Ayrıca taraflar arasında, icra dairesinin yetkisine ilişkin bir yetki sözleşmesi bulunmadığı da çekişmeli değildir. Bunlardan dolayı, yetkili icra dairesi ya ... veya ... İcra Müdürlüğü olup, eser sözleşmelerinde uygulama yeri olmayan Borçlar Kanununun 73.maddesi uyarınca, alacaklının yerleşim yeri olan ... İcra Müdürlüğünün yetkili olarak kabulüne olanak yoktur.
    Bütün bu saptamalar doğrultusunda, takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin ... veya ... İcra Dairesi olduğu ve ortada geçerli bir takibin bulunmadığı gözetilerek bundan ötürü itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara