Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1414 Esas 2022/7023 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi


Gizliliğin ihlali ve hakaret suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.04.2021 tarihli, 2019/150-2021/160 sayılı kararında belirtildiği ve 20.01.2015 olan suç tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 285. maddesinin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, gizliliğin ihlali suçunun masumiyet karinesi ve kişilerin özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğini koruma altına alması ve masumiyet karinesinden yararlanma hakkı ile özel hayatı veya haberleşme içeriklerinin gizliliği ihlal edilen kişinin suçun mağduru olduğuna açıkça yer verilmesi karşısında, hakkında gizliliğin ihlali suçunu da kapsar şekilde katılma kararı verilen şikayetçi .’ın sanığa isnat edilen eylemden doğrudan doğruya zarar görmesi nedeniyle gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasına da katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek, gizliliğin ihlali ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:İncelenen dosya kapsamındaki deliller ile UYAP’tan erişilen bilgi ve belgelere göre; Daha önce ... Ticaret Odasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan . isimli şahsın 2011 yılı Ağustos ayında silahla yaralanması üzerine başlatılan adli soruşturma sonunda, adı geçen mağdura yönelik olarak hakkında silahla kasten yaralamaya azmettirme suçundan kamu davası açılan sanık ... ile hakkında silahla kasten yaralama suçundan kamu davası açılan sanık .’in yargılama aşamasında sanık ...’yı azmettirenler arasında ... Ticaret Odası Başkanı olan katılan ... olduğunu beyan etmelerinin ve sanıklar . ile . hakkında 17.06.2014 tarihli duruşma sonunda isnat edilen suçlardan mahkumiyet kararı verilmesinin ardından, mağdur . vekilinin 10.12.2014 tarihli itirazı üzerine dosyayı inceleyen mercii .Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.12.2014 tarihli ve 2014/811 değişik ... sayılı kararıyla, diğer şüphelilerin yanı sıra, daha önce aynı olaya ilişkin hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen katılan hakkında meydana çıkan yeni deliller karşısında silahla kasten yaralamaya azmettirme suçundan kamu davası açılması için yeterli şüphe olduğu ve hukuki durumunun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2014 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kaldırılmasını müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 08.01.2015 tarihinde 2015/181 sıraya kaydedilen soruşturma sürecinde ... isimli gazetede konuyla ilgili haberler yapıldığı,Bu kapsamda; sanık ...’in imtiyaz sahibi olup, yazı işleri müdürlüğünü de yaptığı ... isimli gazetenin 13.01.2015 tarihli 29. sayısında, katılan ...’a atfen, “. ... adamı .'ye düzenlenen silahlı saldırıda . AZMETTİRİCİ Mİ?” başlığı ve “..YA AZMETTİRİCİ OLMAK SUÇUNDAN KAMU DAVASI AÇILDI”, “.'YI VUR BİZ SANA BAKARIZ” ara başlıkları ile yayımlanan ve katılanın takım elbiseli bir fotoğrafı ile “İşte savcılık belgesi” ibarelerinin altında . Sulh Ceza Hâkimliğininin 24.12.2014 tarihli ve 2014/811 değişik ... sayılı kararının katlanla ilgili kısımlarının okuyucunun görgüsüne sunulduğu haber; ayrıca, aynı gazetenin 20.01.2015 tarihli 30. sayısının ilk sayfasında, “. ... ADAMI .NİN NASIL VURULDUĞUNU AÇIKLIYORUZ ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ” başlığı altında ve devamı niteliğindeki ikinci sayfasında, “. ... adamı . nasıl vuruldu?” başlığı ve “SİLAH 1200 TL’YE SATIN ALINMIŞ”, “.. İSİMLİ ŞÜPHELİ SİLAHI . ALDIĞINI SÖYLEDİ”, “KRİMİNAL İNCELEMENİN SONUCU : . AYNI SİLAHLA VURULDU”, “.. İLE HUSUMETİ OLANLAR ..NIN OTELİNDE BULUŞUYORMUŞ”, “ZANLI:İFADEMİ DEĞiŞTİRİRSEM BANA BAKACAKLARINI SÖYLEDİLER” ara başlıkları ile yayımlanıp, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/181 soruşturma numarasına kayıtlı dosyada bulunan bilgilere, isimlere ve ifadelere yer verilen haber, bir bütün olarak değerlendirildiğinde;. Katılan ...’ın, .'nin silahla yaralanması olayında azmettirici olduğu konusunda yazılar yazılıp, katılan hakkında kamu davası açıldığından söz edilerek ve katılanın fotoğrafına da yer verilerek, “masumiyet karinesi” ilkesine ve “lekelenmeme” hakkına aykırı hareket edilip, katılanın suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkı ihlal edilmek ve saygınlığını rencide edecek biçimde onu suçlu olarak göstermek suretiyle TCK’nın 285. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ve aynı maddenin 5. fıkrasında tanımlanan gizliliğin ihlali ile TCK’nın 125/1-4. madde ve fıkralarında düzenlenen alenen hakaret suçlarının TCK’nın 43/1. madde ve fıkrası kapsamında zincirleme şekilde işlendiği iddialarına dayalı olarak, sanık hakkında kamu davaları açıldığı olayda; İddianaemeye konu edilen haberlerin, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde, güncel, görünür gerçeğe ve ölçülülük ilkesine uygun olması, silahla yaralanan . isimli şahıs daha önce ... Ticaret Odasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmış olup, yaralanan şahıs ve yaralanma şekli ile ... Ticaret Odası Başkanı olan katılanın konumu gereği haberlerin kamuyu ilgilendirmesi, yayımlanan haberlerde kullanılan ifadeler ve okuyucunun görgüsüne sunulan. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.12.2014 tarihli kararının katılanla bağlantılı kısımları, ... insanı Sefa Z.nin silahla yaralanması olayına ve katılan ... ile ilgili soruşturma sürecine ilişkin olup, haberlere konu olayla düşünsel bağlantısının bulunması, söz konusu haberlerin silahla yaralama olayı ile ilgili daha önce kamu davası açılan iki sanığın ilk derece mahkemesindeki yargılaması sona erdikten sonra hazırlandığı da dikkate alındığında, haberlerde yer alan bazı bilgi ve açıklamaların, herkes tarafından bilinebilecek bir nitelik kazanmış olması, konunun lekelenmeme hakkını ihlal edecek ve okuyucuda kesin bir kanaat oluşturacak üslupla sunulmaması, basın özgürlüğünün fotoğrafların yayımlanmasını da kapsaması ve sanığın söz konusu haberlerle okuyucuları aldatmak amacıyla kötüniyetle hareket ettiğine dair dosya kapsamında hiçbir delil de bulunmaması karşısında, sanığa yüklenen gizliliğin ihlali ve hakaret suçlarının yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı sanık hakkında CMK’nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesine dair yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığa atılı suçlardan mahkumiyet kararı verilmemesinin isabetsiz olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 19.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.