Esas No: 2020/10505
Karar No: 2022/7024
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10505 Esas 2022/7024 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/10505 E. , 2022/7024 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- . Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2015/780 soruşturma sayılı dosyanın şüphelisi olan . isimli şahsın 12.10.2015 tarihinde .Sulh Ceza Hâkimliğine tutuklanması talebiyle sevk edilmesini müteakip, şikayetçi hâkim .’nin sorguya hazırlık amacıyla makam odasında soruşturma dosyasını incelediği esnada, bir mahallenin muhtarı olan sanık ...’nin, mübaşir ile birlikte şikayetçinin makam odasına girip, kendisini muhtar olarak tanıttıktan sonra, soruşturma dosyasının şüphelileri olan . ve .’un masum olduklarını ve bu şahıslar ile korucular arasında arazi davasından dolayı husumet bulunması nedeniyle şüphelilere iftira atıldığını söylemesi üzerine, şikayetçi hâkim tarafından, bu şekilde odaya girerek, yapılacak sorguya ilişkin beyanda bulunmasının suç olduğu ve olaya ilişkin tanıklık yapmak istiyorsa savcılık makamına giderek ifade verebileceği belirtilip, derhal dışarı çıkması istenilmesine rağmen ısrarla şüpheli şahısların suçsuz olduğunu ifade edip, karar verilirken bu hususun bilinmesi ve göz önünde bulundurulması gerektiğini söylemesinin ve odadan çıkarılmasının ardından, ilgili hâkim ve mübaşir tarafından tutulan tutanak ve ertesi gün yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan adli soruşturma sonunda, sanığın, yapılmakta olan soruşturmada yargı görevi yapanı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs etmek suretiyle TCK'nın 277/1. madde ve fıkrasında düzenlenen yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 69. maddesi ile TCK'nın 277. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “veya yapılmakta olan bir soruşturmada,” ve “şüpheli veya” ibarelerinin madde metninden çıkarılması nedeniyle soruşturma evresinde yapılan etkileme girişimlerinin 6545 sayılı Kanunun 69. maddesi ile yapılan değişiklikten sonra yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanık hakkında CMK'nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle TCK'nın 277/1. madde ve fıkrasında düzenlenen yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
a) T.C. Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın adli sicil ve arşiv kaydı incelendiğinde, . Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2010 tarihli, 2010/191-2010/377 sayılı ilamında TCK’nın 37. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 79/1-b, 35/2, 62, 52/2, 53/1-2-3, 54/1, 63. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyetinin daha ağır cezayı içermesi sebebiyle tekerrüre esas alınması gerekirken, yazılı şekilde, Gürpınar Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2010 tarihli, 2009/639-2010/108 sayılı ilamında 5015 sayılı Kanunun Ek madde 5/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 51/1-3, 53/1-3, 5015 sayılı Kanunun Ek madde 5/1-son maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenen 1 yıl 8 ay erteli hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyetin tekerrüre esas alınması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.