Esas No: 2013/9797
Karar No: 2013/10364
Karar Tarihi: 04.11.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9797 Esas 2013/10364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu Sarıhacı Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 104 parsel sayılı 2534400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı nedeniyle mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. 25.09.2006 tarihinde yapılan ifraz sonucu çekişmeli 117 ada 107 parsel 208412 metrekare yüzölçümüyle mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak mera sınırlandırmasının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaza ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2004 tarih 2004/110 Esas, 513 sayılı kararı kesin hüküm kabul edilerek davanın reddine karar verilmişse de mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun değildir. HUMK"nın 237. (HMK"nın 303.) maddesi uyarınca, bir hükmün başka bir dava için kesin hüküm sayılabilmesi için taraf, konu ve sebep birliğinin bulunması gerekir. Tarih ve sayısı yukarıda belirtilen dava dosyasında davacısı Mezra Köyü ile davalısı Sarıhacı Köyü ve ... arasında görülen davada dava konusu yapılan 117 ada 107 parselin geldisi olan 117 ada 104 parselin köyün merası olarak tescili istenilmiş, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüyle taşınmazın davacı köyde yeni parsel numarası verilerek ... adına sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Görülmekte olan davada ise davacı ..., davalı ... ve Sarıhacı Köyü aleyhine açtığı davada dava konusu yapılan 117 ada 107 parselin içersinde kalan kendi kullanımında olan kısmın sınırlandırmasının iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu durumda her iki davanın tarafları ve sebebi aynı olmadığından anılan hükmün temyize konu dava bakımından kesin hüküm sayılmayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek iddia ve savunmaya ilişkin tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.