16. Hukuk Dairesi 2013/10816 E. , 2013/10345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yukarı Dolaylar Köyü çalışma alanında bulunan ve davacı ..."ya ait 124 ada 6 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırında kalan taşınmaz yol olarak paftasında gösterilerek tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın, kendisine ait 124 ada 6 parselin devamı niteliğinde olduğunu iddia ederek bu parselle birleştirilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın görev yönünden reddine ve karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın Simav Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, akabinde kararın temyiz edilmeksizin 12.07.2012 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince 6100 sayılı HMK"nın 20. maddesi uyarınca süresi içinde başvuru olmadan dosyanın gönderilmiş olması nedeniyle açılmamış sayılma kararı verilmek üzere dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesince dosya yeni esasa kaydedilmiş ve 02.04.2013 tarihi itibariyle dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda HMK"nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 13.06.2007 tarihli görevsizlik kararı davacı tarafa 18.01.2012 tarihinde tebliğe çıkmış, muhatabın adresinden ayrılmış olduğu ve yeni adresi bilinmediği gerekçesiyle tebligat iade edilmiş, bunun üzerine davacıya Tebligat Kanununun 35. maddesinde öngörülen tebliğ evrakının kapısına asılması şeklinde tebligat yapılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesinde, 11.01.2011 tarihinde 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesiyle yapılan değişiklikle adresini değiştirip de yenisini bildirmeyen kişinin adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine bakılması, buradan da adresi tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılmak suretiyle tebligatın yapılmış sayılacağı hükmü düzenlenmiştir. Yine Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 31. maddesinin (c) bendinde; "Muhatap, gösterilen adreste hiç oturmamış veya bu adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi tebligatın, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine bu husus meşruhat verilerek çıkarılması," şeklinde düzenleme yapılmış olmasına karşılık, somut olayda davacı adına
çıkartılan tebligat, belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak çıkarılmıştır. Hal böyle olunca kadastro mahkemesince verilen 13.06.2007 tarihli 2007/15-26 Esas-Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleştiğinden ve süresi içinde görevli mahkemeye başvurulmadığından söz edilemeyeceğine göre mahkemece verilen açılmamış sayılma kararı isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.