Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2742 Esas 2012/3745 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2742
Karar No: 2012/3745
Karar Tarihi: 14.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2742 Esas 2012/3745 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı tarafından ipoteğin kaldırılması istemiyle açılan dava üzerine verilen kararda adli tıp kurulu raporu ile resmi akit tablosundaki imzanın davacıya ait olmadığı saptanarak dava kabul edilmiştir. Ancak davalı tarafından davacının kooperatifi kandırdığı iddia edilmiş ve soruşturma dosyasının bulunduğu belirtilerek, oluşa ilişkin ceza mahkumiyeti sonucunun beklenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece davacı ve davalı gerçek kişi hakkında bir kamu davası açılıp açılmadığının saptanarak, eldeki davayı da buna göre bir karara bağlanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun 53. maddesine vurgu yapılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/2742 E.  ,  2012/3745 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.11.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kooperatif vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Tefrik edilen inceleme konusu dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir.
    Davalı, rehinli taşınmazın malikinin davacı olduğunu, ipotek aktinin de aynı kişi tarafından düzenlendiğini, davacının davalı gerçek kişi ile aynı ad ve soyadını taşımasından yararlanarak kooperatifi dolandırdığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, resmi akit tablosundaki imzanın davacıya ait olmadığı adli tıp kurulu raporuyla saptandığından bahisle dava kabul edilmiştir.
    Hükmü, davalı Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifi temyiz etmiştir.
    13.02.2008 tarihli resmi akit tablosunun incelenmesinden; davalıya rehnolunan 978 ada 49 sayılı parsel üzerindeki 18/318 arsa paylı E Bloktaki zemin ve 1.kat, 19 no’lu niteliği 2 katlı iş yeri olan bağımsız bölüm malikinin davacı olduğu ve ibraz ettiği kimlikteki TC numarasına göre işlemin şeklen davacı tarafından yapıldığı görülmektedir. Ne var ki, Adli Tıp Kurumunca akit tablosundaki imzanın şeklen işlem sahibi ve rehinli taşınmaz maliki olan ... oğlu ...’a ait olmadığı sonucuna varılmıştır. Gerçekten, akitteki imza davacı el ürünü değilse hiç kuşkusuz akit tablosu davacıyı bağlamaz.
    Ne var ki davalı, davacı ile davalı gerçek kişinin aynı isim ve soyadını taşımalarından yararlanarak kooperatifi dolandırdıklarını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürmüş, yetkili Cumhuriyet Savcılığı da davacı ve davalı hakkında soruşturma dosyası bulunduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, mahkemeye bilgi olarak iletmiştir. Davacı ve davalı gerçek kişi hakkında bir olayın oluş şeklini ilgilendiren bir kamu davası açılır ve ceza mahkumiyeti ile sonuçlanırsa, oluşa ilişkin mahkumiyet kararı Borçlar Kanununun 53.maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayacağından, bu davanın sonucu beklenilmelidir.
    Mahkemece yapılması gereken iş, davacı ve davalı gerçek kişi hakkında bir kamu davası açılıp açılmadığını sorup saptamak, eldeki davayı etkileyecek nitelikte bir dava açılmışsa bunun sonucunu beklemek ve eldeki davayı da buna göre bir karara bağlamak olmalıdır.
    Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara