Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2568 Esas 2020/5787 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2568
Karar No: 2020/5787
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2568 Esas 2020/5787 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2568 E.  ,  2020/5787 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 07.12.2017 tarih ve 2015/174 E- 2017/234 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 29.11.2018 tarih ve 2018/1574 E- 2018/1542 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalıdan fındık yağı aldığını, son olarak 250 ton yağ siparişi verdiğini ve bedelini davalının hesabına havale ettiğini, davalının yağ bedelini açıklama yapmadan davacıya iade ettiğini, davalının sözleşmeyi haklı neden olmadan tek taraflı olarak feshettiğini, bu nedenle davacının menfi ve müspet zararının oluştuğunu, bu nedenlerle şimdilik 50.000 TL"nin davalıdan tahslilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında davacının iddia ettiği şekilde sözleşme bulunmadığını, daha önce yapılan sözleşmelerden davacının iki yönetim kurulunun imzası bulunmadan sözleşme yapılamayacağını bildiğini, kabul etmemekle birlikte e-mail yazışmalarında davacının 250 ton fındık yağına ilişkin ödeme planının 16.09.2014-30.09.2014 tarihleri arasında tamamlanacağının bildirildiğini, ancak ödeme yapmadığını, 250 ton yağ bedelinin davacının havale ettiği miktarın beş katı olduğunu, mal bedelinin tamamı ödenmeden mal teslimi yapılmadığını, davacının bu durumu bildiğini, davacının iddialarının haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre, davacının, davalı yanın 24.07.2014 tarihli beyanının icaba davet olarak kabul edilebileceği, davacı yanın usulüne uygun bir kabul beyanının bulunmadığı, "..geriye kalan ödemeyi bayramdan sonra ödeyeceğiz..." şeklindeki maili ile davacının 250 ton yağın bedelini defaten ve nakten ödemediği, bu nedenle de davalı yanın icaba davetiyle bağlı olmayacağı, davalının hesabına yatırılan miktarı ertesi gün davacıya iade ettiği, taraflar arasında hukuken geçerli akdin kurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, mahkemece taraf delillerinin usule uygun olarak toplanıldığı, değerlendirilerek tartışıldığı, dosya içerisinde mevcut delil ve mail yazışmalarının ve önceki sözleşmelerinin değerlendirilmesinde tarafların bir ön anlaşma yaptıktan sonra malın nasıl teslim edileceğini, ödemelerin nasıl yapılacağına dair davalı taraf yetkililerinin çift imzasını içeren taraflarca imzalanan sözleşmeyi düzenledikleri ve buna uygun olarak ifa yaptıkları taraflar arasındaki teamülün bu yönde olduğu, davalı şirket yetkilisinin 24 Temmuz 2014 tarihli e-mail ile fındık yağının kg fiyatının davacı tarafa bildirdiği, davacının 16 Eylül 2014 tarihli e-mail ile yurt dışındaki firmayla görüşmelere devam edildiği, ödemenin 24 Eylül -30 Eylül 2014 tarihleri arasında yapılacağının bildirildiği, davalı tarafın da buna cevaben 16 Eylül 2014 tarihinde ödeme almaları gerektiğini bildirdiği, davacının 30 Eylül 2014 tarihinde 500.000,00 TL para gönderdiği sabit olup, taraflar arasında teamül olduğu üzerede öncelikle alınacak fındık yağının kg fiyatı konusunda bir bildirim yapıldığı, davacı tarafın bu değeri kabul ettiği ancak toplam ne kadar ödemeyi ne zamanda yapacağı, fındık yağı tesliminin davalı tarafından ne zaman yapılacağı teslim yerinin belirlenmediği, böylece taraflar arasındaki görüşmelerin davalının yaptığı icaba davet aşamasında kaldığı, davacının kendi üzerine düşen yükümlülükleri gösterir şekilde icap teklifinde bulunmadığı, böylece taraflar arasındaki sözleşmenin kurulmadığına dair mahkemece kabulün yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/1574 E. 2018/1542 K. Sayılı, 29.11.2018 günlü hükmünün ONANMASINA, dosyanın Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, Dairemiz ilamından bir örneğin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 368,85 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara