Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5682 Esas 2021/4618 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5682
Karar No: 2021/4618
Karar Tarihi: 15.06.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5682 Esas 2021/4618 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2020/5682 E.  ,  2021/4618 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    27.10.2017 (Sanıklar ..., ...,
    ... ve ...),
    29.11.2017 (Sanık ...),
    31.10.2017 (Sanık ...),
    02.10.2017 (Diğer sanıklar)
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
    53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
    ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Dünya genelinde yaşanan Covid 19 pandemisi nedeniyle 25.03.2020 tarih ve 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 13.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar sürelerin durduğu, "Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair" Cumhurbaşkanı kararının, 30 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, ilgili kararda, Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresinin 01.05.2020 tarihinden, 15.06.2020 tarihine kadar uzatıldığı belirlenmekle;
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelindiğinde; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın sanık ... müdafiine 01.04.2020, sanık ... müdafiine 16.04.2020, sanık ... müdafiine 01.04.2020, sanık ..."e 06.04.2020, sanık ... müdafiine 16.04.2020, sanık ... müdafiine 01.04.2020, sanık ... müdafiine 16.04.2020, sanık ... müdafiine 01.04.2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu kararı sanık ... müdafiinin 20.06.2020, sanık ... müdafiinin 15.06.2020, sanık ... müdafiinin 12.06.2020, sanık ..."in 15.06.2020, sanık ... müdafiinin 15.06.2020, sanık ... müdafiinin 21.05.2020 ve sanık ... müdafiinin 15.06.2020 tarihinde temyiz ettikleri anlaşılmakla, temyiz talebinin 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresinin uzatılması kararına göre süresinde olduğu anlaşılmıştır.
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanıklar Hamza Aydın ve ... müdafii ile sanık ... müdafii duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;


    1)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii ve sanık ... ile müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler ayrı ayrı yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    A)Sanıklar ... ve ... yönünden;
    1-5271 sayılı Kanunun 210. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre de olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez. Yargılama konusu olayla ilgili sadece bir tanığın beyanından başka bir delilin bulunmadığı hallerde bu tanığın duruşmada mutlaka dinlenilmesi gerektiği ifade edilerek doğrudan doğruyalık ilkesine açık bir vurgu yapılmıştır. Dolayısıyla, olayın tek delilinin bir tanığın açıklamalarından ibaret olması halinde, 5271 sayılı Kanunun 211. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, bu tanığın duruşmada dinlenmesi yerine önceki beyanlarının okunması ile yetinilebilmesi mümkün değildir.
    Yine aynı Kanunun 181/1 maddesinde; “tanık veya bilirkişilerin dinlenmesi için belirlenen günün, Cumhuriyet savcısına, suçtan zarar görene, vekiline, sanığa ve müdafiine bildirileceği” açıkça düzenlenmiştir.
    Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olay irdelendiğinde;
    Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan mahkumiyetine esas alınan ... ve ..."nun beyanlarının tek ve belirleyici delil satüsünde olması nazara alındığında, CMK"nın 210. maddesinin "Olayın, delili bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez" hükmü karşısında; sanık ... yönünden İlk Derece aşamasında tanıklar ... ve ..."nun, sanık ... yönünden ise ..."ın mahkemece bizzat dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

    2-Mahkemenin gerekçesine göre; sanıkların mahrem imamlar tarafından ardışık/periyodik olarak ankesör veya sabit hatlardan arandıkları kabul edilerek mahkumiyet hükümlerin kurulduğunun anlaşılması karşısında;
    Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 Esas - 2019/6842 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
    Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, "her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı",
    Hususu gözetildiğinde;
    Öncelikle, sanıklar ... ve ..."ın HTS kayıtlarının dosya içerisine getirtilerek yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda "gerçekleştirilen arama sayısı, aramaların ardışık ya da periyodik olup olmadığı, aramaların gerçekleştirildiği saatler, konuşma süreleri, sanığın farklı ankesörlü telefonlardan aranıp aranmadığı, ardışık aramaya dahil olan şahısların aynı kuvvete mensup ve aynı rütbede olup olmadıkları, aramaları gizlemek için herhangi bir şifreleme yönteminin kullanılıp kullanılmadığı" hususlarını gösterir bir analiz inceleme ve tespit raporunun düzenlettirilmesi, ayrıca sanıkların 2010 yılından sonra görev yaptığı yerlerin tespiti ile ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptıkları yerler itibariyle haklarında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramalarının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi yine sanıklar ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslar var ise bu şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek gerekirse tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, en sonunda ise UYAP"ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında araştırma yapılarak sanıklar ile ilgili herhangi bir beyan olup olmadığının tespiti ile tüm bu bilgi ve belgelerin CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
    B)Sanıklar ... ve ... yönünden;
    Öncelikle dosyaya hükümden sonra gönderildiği anlaşılan sanık ... hakkında düzenlenen ardışık aramaya dair analiz raporu ve ekleri ile sanık ... hakkında aleyhe beyanlar içeren Şenol Erdogan isimli şahsın ifadelerinin CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunarak diyeceklerinin sorulması, ayrıca UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanıklar hakkında herhangi bir beyan bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, var ise bu beyanların dosya içerisine getirtilmesi, gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık dinlenmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

















    Hemen Ara