Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2600 Esas 2012/3325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2600
Karar No: 2012/3325
Karar Tarihi: 07.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2600 Esas 2012/3325 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, taşınmazına elatmanın önlenmesini ve haksız işgal tazminatının davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılardan biri taşınmazın kendisine ait olmadığını, diğeri ise kendi taşınmazına müdahale edilmediğini savunmuştur. Mahkeme davada taraf sıfatı bulunmayan bir kişi yönünden davanın reddine, diğer kişi yönünden kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine ve haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir. Bunun üzerine davalılardan biri Kezban Satılmış'ın davalı sıfatının reddedilmesi için başvurmuş ancak bu talep kabul edilmemiştir. Temyiz itirazları sonucu yargıtay kararı verilmiş ve hüküm BOZULMUŞTUR. 6100 sayılı HMK’nun 306 – 307 maddeleri arasında yapılan hükümlerin tavzihi bir kanun yolu değildir. Tavzihten amaç hükümdeki hakiki anlamın ortaya çıkarılmasıdır.
Kanun Maddeleri:
6100 sayılı HMK’nun 306 – 307 maddeleri.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/2600 E.  ,  2012/3325 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.09.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, taşınmazına elatmanın önlenmesini ve haksız işgal tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ..., dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ..."a ait olduğunu, kendisinin taşınmazı kullanmasının söz konusu olmadığını davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., davalı taşınmazına müdahalesi olmadığını asıl davacının kendi taşınmazına müdahale ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davada taraf sıfatı bulunmayan ... yönünden davanın reddine, ... yönünden kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine ve 297,60 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davalı ... vekili tarafından 21.09.2011 tarihli dilekçe ile davalı ... hakkındaki davanın reddi yerine Keziban hakkındaki davanın reddi doğru olmadığından bahisle tavzih isteminde bulunulması üzerine, 05.10.2011 tarihli ek karar ile Mahkemece "davada taraf sıfatı bulunmayan ... yönünden davanın reddine,... yönündan kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine ve 297,60 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline" karar verilmiştir.
    05.07.2011 tarihli kararı davalı ..., tavzihe ilişkin 05.10.2011 tarihli ek kararı ise ... temyiz etmiştir.
    1-Düzenlemesi 6100 sayılı HMK’nun 306 – 307 maddeleri arasında yapılan hükümlerin tavzihi bir kanun yolu değildir. Tavzihten amaç hükümdeki hakiki anlamın ortaya çıkarılmasıdır. Dolayısı ile, hükmün tavzihi yolu ile önceden kurulan hüküm değiştirilemez veya yeni bir şey ilave edilemez.
    Mahkemece, tavzihe yanlış anlam verilerek hüküm fıkrasındaki “davada taraf sıfatı bulunmayan ... yönünden davanın reddine, ... yönündan kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine ve 297,60 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline” ilişkin hükmün değiştirilerek yeni bir hüküm kurulması sonucunu doğuracak şekilde hüküm fıkrasına “davada taraf sıfatı bulunmayan ... yönünden davanın reddine, ... yönündan kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine ve 297,60 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline” yazılmak suretiyle tavzih yapılması doğru değildir. Bu nedenle davalı Kezban Satılmış"ın temyiz itirazlarının kabulü ile tavzihe ilişkin hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Davalı ..."ın 05.07.2011 tarihli kararı temyiz itirazlarına gelince;
    Davalı ... tapu kayıt maliki ve taşınmazı kullanan kişidir. Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre dava konusu taşınmaza elattığı kanıtlanamayan ... hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden kabul kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın açıklanan bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1). bentte yazılan nedenlerle davalı ..."ın, (2). bentte yazılan nedenlerle ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 07.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara