Esas No: 2013/10698
Karar No: 2013/9731
Karar Tarihi: 21.10.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10698 Esas 2013/9731 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Şakiran Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazın uzman fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün ... İlçesi Şakiran Mahallesi 160 ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, idare temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım olmasına rağmen dava konusu yerin bulunduğu ... İlçesi Belediye Başkanlığına ve Hazineye husumet yöneltilmeden davanın görülmesi yerinde değildir. Eldeki davada husumet kadastro müdürlüğüne yöneltilmiş, kadastro müdürlüğünü temsilen Hazine temsilcisi duruşmalara katılmıştır. Duruşmaların Hazine temsilcisi tarafından takip edilmesi kendiliğinden Hazine"ye taraf sıfatı kazandırmayacaktır. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin kadastro müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Davacının, yasal hasım olan Hazine yerine kadastro müdürlüğünü hasım göstermesi şeklindeki bu yanılgısı temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde, davanın husumetten reddedilmeyip doğru hasma dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği, Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarından olduğu gibi, 6100 sayılı HMK"nın "Tarafta İradi Değişiklik" başlığını taşıyan 124. md. ile de temsilcide yanılgı hali yasal düzenleme kapsamına alınmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü yasal hasım olan Hazine ve ilgili belediyeye tebliğ ettirilip davaya devam etmek ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yöntemine göre taraf teşkili sağlanmadan esasa ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkralarına uygun bir biçimde ilan yapılması gerektiğinin göz ardı edilmesi de isabetsiz olup, davalı idare vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.