Esas No: 2022/4435
Karar No: 2022/7656
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/4435 Esas 2022/7656 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/4435 E. , 2022/7656 K.Özet:
Davacı, silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla gözaltına alınmış ve evinden bilgisayar, telefon ve diğer eşyalarına el konulmuştur. Takip eden süreçte davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Davacı, haksız gözaltı ve el koyma işlemleri nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının kısmi tazminat talebini kabul etmiş ve haksız gözaltı için 31,63 TL maddi ve 200,00 TL manevi tazminat, haksız el koyma için 2.647,50 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, davacı vekilinin tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm onanmış ve davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177/2. maddesi, 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerine vurgu yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile; haksız gözaltı işlemine ilişkin olarak 31,63 TL maddi ve 200,00 TL manevi tazminatın, haksız el koyma işlemine ilişkin olarak 2.647,50 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A) Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/16012 Soruşturma numaralı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 03/02/2015 - 04/02/2015 tarihleri arasında 1 gün gözaltında kaldığı, 03/02/3015 tarihinde ayrıca davacıya ait olan 1 adet dizüstü bilgisayara, 1 adet cep telefonuna ve sim karta, 1 adet usb belleğe, 10 adet kadar CD ve DVD'ye el konulduğu, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yakalanma itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.679,13 TL maddi, 200,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı vekilinin 16/05/2016 tarihli davalının hazır olmadığı duruşmada davasını ıslah ettiğinin anlaşılması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin bu talebinin davalı tarafa bildirilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davacı vekilinin 16/05/2016 tarihli davalının hazır olmadığı duruşmada davasını ıslah ettiğinin davalı tarafa bildirilmesi suretiyle 2.679,13 TL maddi, 200,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davacı vekilinin tazminat miktarlarına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA;
B) Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 5.810,00 TL olduğu vesilahlı terör örgütüne üye olma suçundan 03/02/2015 - 04/02/2015 tarihleri arasında 1 gün gözaltında kalan davacının 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.679,13 TL maddi, 200,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi nedeniyle toplam 2.879,13 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 31/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.