Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10586 Esas 2013/9370 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10586
Karar No: 2013/9370
Karar Tarihi: 01.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10586 Esas 2013/9370 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Köyde bulunan bir taşınmaz, kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış. Davacı, bu parselin kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmış. Asliye Hukuk Mahkemesi, askı ilan süresinden sonra dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesinde sayılan nitelikteki davalardan olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermiştir. Ancak, mahkemece davalı lehine vekalet ücreti hüküm altına alınmış ve bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri; 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi, 5831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 4. ve 331/2. maddeleridir.
16. Hukuk Dairesi         2013/10586 E.  ,  2013/9370 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sonucu Kurşunlu Köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 21 parsel sayılı 14.270,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek, çalılık niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 11.3.2011 havale tarihli dilekçe ile Asliye Hukuk Mahkemesinde, çekişmeli parselin kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesince, zilyetlik şerhi yönünden askı ilan süresinden sonra dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.5.2012 tarih ve 2012/895-7323 sayılı ilamı ile bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın görev yönünden reddine ve talep halinde dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş; Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda ise, 6100 sayılı HMK M. 4/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca dava dilekçesinin usulden reddine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nın 4. maddesinde sayılan nitelikteki davalardan olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazı yerinde değildir. Ancak, 6100 sayılı HMK"nın “esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde; mahkemece, yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine ilişkin olarak davalı lehine AAÜT"nin 7. maddesi uyarınca 660,00 TL vekalet ücretine hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünde kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara