Esas No: 2020/4141
Karar No: 2022/7949
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4141 Esas 2022/7949 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/4141 E. , 2022/7949 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanık ... Uludağ'ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... Uludağ müdafii ile katılan vekili tarafından, sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii ile katılan vekili tarafından, sanık ...'un mahkumiyetine ilişkin hüküm ise sanık ... ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; ... Demir ve Çelik A.Ş.'nin, işletme ünitelerindeki çelik konstrüksiyon binalarında çatı ve cephe kaplama tamir bakım ve yenileme işini 24/04/2014 tarihli sözleşme ile .Teknik Taah. Mak. İnş.ve Bilg. San.ve Tic. A.Ş'ye yüklediği, sanıklar ...'in şantiye şefi olarak, ...'un formen olarak . Teknik Taah. Mak. İnş.ve Bilg. San.ve Tic. A.Ş'de çalıştığı, işletme içerisinde işin yapımı esnasında hurda olarak çıkan atermit çatı kaplama malzemelerini ... Demir ve Çelik A.Ş'nin hurda sahasına götürülmesi işi için sanık ..., sanık .'a ait nakliye firması ile anlaştıkları, 06/11/2014 günü saat 09:30 sıralarında sanık ..'ın yanında çalışan ...'in sevk ve idaresindeki çekiciye bağlı yarı römork ile ... Demir ve Çelik A.Ş'ye ait atık malzeme sahasında, araçtaki atermit denilen çatı kaplama malzemelerinin boşaltmaya çalıştığı esnada aracın kasası ile birlikte şoför mahalline doğru yan yatması neticesinde ...'in aracın altında kalarak öldüğü, Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından tanzim edilen 26/03/2015 tarihli otopsi raporunda göre; ölümün basıya bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana geldiği,Olay yeri tespit tutanağında; tırın damperinden etermit denilen malzemelerin boşaltılması esnasında aracın şoför mahalline göre yan devrildiği, aracın damperinin kaldırma cihazı olan bom denilen hidroelektrik cihazının eğilmesi sonucu dorsenin sol yana doğru devrildiği, maktulun aracın sol tarafından kapıyı açıp kaçmak isterken aracın altında kaldığı, aracın tekerleklerinin tamamen sağlam olduğu, atermitlerin birbirine bağlı vaziyette olduğu yani akıcı olmadığının tespit edildiği,
Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda: sanık ...'un, işletme sahasında kendi gözetiminde demontajın yapılmış olması ve aracın yüklenmiş olması, yükleme esnasında araca fazla yük yüklenerek tek seferde, düşük maliyetle işin bitmesini sağlamaya çalışması ve uygun yük indirme şartlarını oluşturmaması sebebiyle %20 oranında kusurlu olduğu, sanık ...'in, gerekli denetimleri yapmayarak aracın tonajından fazla yük almasına sebebiyet vermesi ve uygun çalışma ortamı sağlamaması sebebiyle %20 oranında kusurlu olduğu, ölenin ise şoförlüğünü yapmış olduğu aracın bakımları ve kontrollerinin yapılıp yapılmadığını kontrol etmemesi, taşıma kapasitesini bildiği halde araca fazla yük konulmasına izin vermesi ve damper kaldırma esnasında el freninin (imdat ) çekili olması sebebiyle %40 oranında kusurlu olduğu belirtildiği,Üç kişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 07/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda: sanık ...'un formen olarak, şantiye şefine bağlı olarak çalışması sebebiyle kusurunun bulunmadığı, sanık ...'in şantiye şefi olarak işletme sahasında, sorumluluğu olduğu alanda aracın istihap haddinden fazla yük yükletilmesi, aracın teknik yükleme şartlarına uygun davranılmaması sebebiyle tali kusurlu olduğu, ölenin ise şoförlüğünü yaptığı aracın teknik yeterliliğini, yük kaldırma boşaltmada dayanıklılığını bilmemesi sebebiyle asli kusurlu olduğu belirtildiği, anlaşılmakla yapılan incelemede;
A.Sanık . hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanığın 25/12/2019 tarihinde temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle, hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK'nın 302. maddesinin 2. fıkrası gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,
B.Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre; sanık ...'un kusurunun bulunmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin, sanık ... müdafinin eksik incelemeye ve sair nedenlere, katılan vekilinin ceza miktarının az olduğu ve kusur durumuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirle suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ''suçun işlenmesinde kullanılan araçlar'' gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün B bendinin 1.fıkrası ile C bendinin 1.fıkrasındaki ''suçun işlenmesinde kullanılan araçlar'' ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.