16. Hukuk Dairesi 2013/7879 E. , 2013/8592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Yeşilsu Köyü çalışma alanında bulunan 17, 409 ve 608 parsel sayılı 6100, 17600 ve 1600 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 17 parsel sayılı taşınmaz vergi kaydı, 409 ve 608 parsel sayılı taşınmazlar ise komşuları 410 ve 607 parsellere uygulanan tapu kayıtlarının miktar fazlası olmaları nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal ve taksime dayanarak tapuların iptali ile adına tescile karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğin 50 yılı aşkın zamandır davacının babası ve ölümüyle de yapılan taksim sonucu davacı tarafından sürdürüldüğü kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, zilyetlik konusunda davacı tanıkları dinlenmeyerek mahalli bilirkişi beyanları ile yetinilmiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle davacının tutunduğu tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığı ile yerel Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli; çekişmeli taşınmazlara komşu ve sınır olan tüm taşınmazlara ait onaylı kadastro tutanağı örnekleri ile tespit dayanakları olan kayıtlar getirtilmeli, davacıya tanık listesini sunmak üzere süre verilmelidir. Bundan sonra yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile uzman fen ve ziraat bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; öncelikle dayanak tapu kaydı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca mevki ve sınırları tek tek okunarak mahalline uygulanıp kapsamı belirlenmelidir. Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazların hangi tarihten beri kim veya kimlerin zilyetliğinde olduğu,zilyetliğin kimden kime ve ne şekilde geçtiği, taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği gibi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için aydınlatılması gereken tüm hususlar sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yapılacak kayıt uygulaması ile dayanak tapu kaydının gösterilen sınırları işaretlenmiş ve dayanak tapu kaydının kapsamını gösterir ayrıntılı rapor alınmalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; dava, kadastro mahkemesinde görülen bir dava olmadığı halde çekişmeli taşınmazların kadastro tutanak asıllarının Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmeyerek dosyada tutulması da hatalıdır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.