16. Hukuk Dairesi 2012/7150 E. , 2012/11950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Yavuz Selim Mahallesi çalışma alanında bulunan 1695 ada 11 parsel sayılı 1397,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz bahçe olarak 10 yıldan beri ... oğlu ..."ın kullanımında olduğu ve taşınmaz üzerindeki deponun ..."e ait olduğu ve ... Orman İşletme Müdürlüğü"nün 25.5.2010 tarih ve 4801 sayılı yazılarına istinaden 711,29 metrekaresinin eylemli orman vasfında olduğu şerhleri verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazı satın alma suretiyle kendi zilyetliğinde bulundurduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 2/B vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde "İş bu taşınmaz bahçe olarak 10 yıldan beri ... oğlu ..."ın kullanımındadır" ibaresinin kaldırılarak "İş bu taşınmaz bahçe olarak 10 yıldan beri Hüseyin oğlu ..."in kullanımındadır" şeklinde düzeltilmesine, diğer hususların aynen bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacının kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. maddede, bu maddeye göre yapılacak kadastro sırasında fiili kullanım durumunun esas alınacağı, kim veya kimlerin ne zamandan beri kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterileceği belirtilmiştir. Mahkemece, tespite aykırı sonuca ulaşıldığı halde tutanakta imzaları bulunan tespit bilirkişileri dinlenilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için, usulünce belirlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarla birlikte kadastro tutanaklarında adları yazılı tespit bilirkişilerinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi, tanık ve tespit bilirkişilerinden taşınmazın fiili kullanım durumu dikkate alınmak suretiyle kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.