Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5093 Esas 2012/11587 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5093
Karar No: 2012/11587
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5093 Esas 2012/11587 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 105 ada 348 parsel sayılı taşınmaz yönünden irsen intikal, 129 ada 9 ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Kadastro yoluyla yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazlar davalıların lehine tescil edilmiştir. Mahkeme, davanın bir kısmını reddetmiş ve diğer kısımlarında kararı davalıların lehine vermiştir. Davacı vekili, kararın temyiz edilmesini istemiştir. Yargıtay ise, davalıların zilyetliğinin olmadığı taşınmazlar konusunda kararın davalılar lehine sonuç doğuracak şekilde verilmesinin yanlış olduğu sonucuna varmıştır. Bunun yerine, davalıların üstünlük haklarının gözetilerek davacının kendi payı oranında davanın kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde öngörülen hususların yer almadığı da tespit edilmiştir. Kanun maddesi, tescil edilen taşınmazların durumlarına ilişkin hükümler içermektedir.
16. Hukuk Dairesi         2012/5093 E.  ,  2012/11587 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında temyize konu Ekincioğlu Köyü çalışma alanında bulunan105 ada 348 parsel sayılı 253.333,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle davalı ... adına, 129 ada 9 parsel sayılı 18.161,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ... adına, 131 ada 1 parsel sayılı 2.893,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle davalılar ... ve ... adlarına 1/2"şer pay oranında tespit edilmiştir. Davacı ..., 105 ada 348 parsel sayılı taşınmaz yönünden irsen intikal, 129 ada 9 ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise satın alma iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli 105 ada 348 ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın reddine ve taşınmazların tespit gibi tesciline, 129 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporundaki krokide "A" harfi ile gösterilen 6.414,17 metrekarelik kısmın davacı ve ölü kardeşi Gençer Deniz mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, geri kalan kısma yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı tarafın zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin çekişmeli 129 ada 9 ve 105 ada 348 parsel sayılı taşınmazların, bilirkişi raporlarında "B" harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu kısımlara ilişkin hükmün ONANMASINA,
    2- Davacı vekilinin, çekişmeli 105 ada 348 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen kısmına ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamına yönelik temyizine gelince; mahkemece, sözü edilen çekişmeli taşınmazların davacı tarafın zilyetliğinde bulunduğu kabul edilmekle birlikte davacının senetsizden zilyetlik yoluyla kazanımının 100 dönümü aştığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın reddi yönünde karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli 105 ada 348 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen kısmı ile 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı üzerinde tespit maliki davalıların zilyetliğinin bulunmadığı, bu taşınmazların 20 yılı aşkın süredir davacı ve kardeşinin zilyetliğinde bulunduğu anlaşılmış olup, davada Hazine davacı olmadığı gibi müdahalesi de bulunmadığına göre Hazinenin savunmasında yer verilebilecek hususların mahkemece re"sen araştırılarak bu doğrultuda karar verilmesi doğru olmamıştır. Yine somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesinde öngörülen hususların yer almadığı da ortadadır. Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazlar üzerindeki uzun süreli zilyetliği nedeniyle davalılar karşısında üstün hak sahibi olan davacının bu hakkı gözetilerek sözü edilen taşınmazlar yönünden davacının kendi payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, zilyet olmayan davalılar lehine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara