Esas No: 2017/2199
Karar No: 2020/4710
Karar Tarihi: 15.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/2199 Esas 2020/4710 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğünden mezun olduktan sonra ... Emniyet Müdürlüğü kadrosunda 17.03.2011 tarihinde göreve başlayan davalının kendi isteği ile 14.02.2014 tarihinde istifa ettiğini, ... Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından 16.08.2010-02.03.2011 eğitim-öğretim (9. dönem) yılında her bir öğrenci için yapılan eğitim öğretim masrafının 2.820,85-TL olduğunun davalıya bildirildiğini, davalının işten ayrıldığı tarih olan 14.02.2014 tarihinden 6 yıllık mecburi hizmet süresini dolduracağı 17.03.2017 tarihine kadar olan 3 yıl 1 ay 2 günlük arta kalan hizmet süresi esas alınarak davalının mecburi hizmet süresinin kalan kısmı için ödemesi gereken tazminat tutarının 8.713,30-TL olarak hesaplandığını, davalının herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.713,30-TL"nin 14.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, talep edilen tazminat tutarının Anayasa Mahkemesinin 10.10.2013 tarih 2013/32 E. 2013/112 K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, adına çıkarılan eğitim masrafı 2.820,85-TL"yi kabul ettiğini beyan ederek, davanın 2.820,85-TL"lik kısmının kabulü ile kalan kısmının reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davaya konu 1.452,18-TL"nin 14.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde: 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı Yasa ile HUMK"nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL"yi geçmediğinden HUMK"nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde: dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava, 5336 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ek 24. maddesi uyarınca eğitim giderinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 308. maddesindeki tanıma göre kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olup, yine aynı Kanun’un 311. maddesinde kabul beyanının kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir. Somut olayda davalı vekili, 09.06.2015 tarihli cevap dilekçesi ile davanın 2.820,85-TL"lik kısmını kabul ettiklerini beyan etmiş, vekaletnamesinde davayı kabul yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davalının kabul beyanı dikkate alınarak, kabul edilen miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde daha az miktara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.