14. Hukuk Dairesi 2012/442 E. , 2012/2320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.12.2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.08.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, gecikme tazminatının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı tahsili istemleriyle açılmıştır.
Davalı, davacıya bir borcu olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak icra takibinin 6.997,00 TL üzerinden devamına, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraflar temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile özellikle yargılama aşamasında bildirilmeyen deliller işin temyiz incelemesi sırasında inceleme konusu yapılamayacağına göre davalının bütün, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında düzenlenen 06.08.2007 tarihli temlik sözleşmesinin 7.maddesinde aynen “satışa konu olan daireler bu sözleşmenin imzalanmasından itibaren 8 ayda bitirilerek teslim edilecektir. Gecikme halinde her ay için toplam 600,00 TL kira bedeli müteahhit tarafından alıcıya ödenecektir” hükmü bulunmaktadır. Sözleşmenin bu hükmüne göre, temlik işlemine konu bağımsız bölümlerin teslim tarihi 06.04.2008 olmaktadır. Davacı, bu tarihten icra takibinin yapıldığı tarihe kadar geçen 14 aylık kira parasının tahsilini teminen icra takibi yapmıştır.
Bilindiği üzere eserin teslimi, yüklenicinin sözleşmesine, iş sahibinin amacına, fen ve sanat kurallarına uygun suretle meydana getirdiği şeyi ifa olarak iş sahibine arz etmesi demektir. Bir bakıma teslim sözleşme ilişkisinin sonucudur ve teslim keyfiyetini ispat yükü buna borçlu olan yükleniciye aittir. Somut olayda, icra takibine konu dönem içinde teslimin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacı 14 ay için sözleşmede kararlaştırılan 600,00 TL gecikme tazminatının tahsilini yükleniciden isteyebilir. Sözleşme hükmü olduğundan, istenebilecek gecikme tazminatı 600,00 TL x 14 ay = 8.400,00 TL’den ibarettir.
Mahkemece yapılan bu saptama gözden kaçırılarak ve bilirkişi raporuna bağlı kalınarak istemin yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmamıştır.
Karar, açıklanan nedenle davacı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1).bentte açıklanan nedenlerle davalının bütün, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2).bentte yazılı nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 21.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.