16. Hukuk Dairesi 2012/8708 E. , 2012/11245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Gidirli Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 139 ve 144 parsel sayılı 1295,17 ve 3566.35 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeni ile ... adına tespit edilmiştir. Davacılar Halil ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve satın almaya dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, yargılama aşamasında ölen davacı ..."nin mirasçıları davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazların paylı olarak davacılar ve davalı adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar Halil ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafça çekişmeli taşınmazların satın alındığı kanıtlanmamış olmakla beraber taşınmazların yarı payının davacılara ait olduğuna ilişkin davalının kabul beyanı olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların tespiti, dava dışı diğer parsellerle birlikte 378 ve 379 tahrir nolu vergi kaydına dayanılarak yapılmış olup bu taşınmazların vergi kaydı kapsamında olduğu, belirtilen vergi kayıtlarına göre davacıların babaları ile davalının babasının vergi kayıt maliklerinden olduğu ve dava dışı parsellerin tespitlerinin kesinleştiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar dava dilekçesinde satın almaya dayanmışlar, davalı ise keşifteki beyanında trampa savunmasında bulunmuştur. Mahkemece çekişmeli taşınmazların vergi kaydı malikleri arasında yapılan paylaşmada kime düştüğü araştırılmamış, bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında taşınmazların fiili kullanımına ilişkin mevcut çelişkiler giderilmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için, davalının trampa savunması da dikkate alındığında davacılara iddialarının satın almaya mı, trampaya mı dayandığı açıklattırılmalı, vergi kaydı malikleri arasında yapılan paylaşmada dava konusu taşınmazların kimin payına düştüğü belirlenmeli, trampanın varlığının saptanması halinde trampaya konu diğer taşınmaz veya taşınmazların kimin adına tespit edildiği belirlenmeli, davacıların satın almaya dayanmasına göre bu konudaki tanıklarını bildirmesi için süre verilmeli, dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında elverdiğince yaşlı ve taşınmazları iyi bilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, vergi kaydı malikleri arasında yapılan paylaşmada
kime düştüğü, kadastro tespit tutanağının edinme sebebinde yazılı hususların da değerlendirilmesi suretiyle taşınmazların kullanım durumu, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi sebeble ne zamandır sürdürüldüğü, maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı, tespit bilirkişilerin sözlerinin tutanaklardaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir biçimde kroki düzenlettirilmeli, trampa olduğu sonucuna varıldığı taktirde davacı tarafa verilen taşınmaz ya da taşınmazların kadastro tutanak suretleri, tutanakları kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların fiilen kim tarafından, ne kadar süre ile, neye dayalı olarak kullanıldığı belirlenmeli; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.